Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/8309 E. 2014/10285 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8309
KARAR NO : 2014/10285
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2012
NUMARASI : 2006/125-2012/180

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili ve davalılar C.. Y.. ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında,… İlçe, … Köyü, 503 parsel sayılı taşınmaz, tapu kaydı uygulanarak, bağ vasfıyla İ. D.. ve F. D.. adlarına tesbit edilmiş, taksim sonucunda davalılar adına tescil edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi 02/02/2006 tarihli dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın kısmen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, orman kadastrosu içinde kalan kısmın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili ve davalılar C.. Y.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 09/04/1968 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu, 24/03/1973 – 24/04/1973 tarihleri arasında ilân edilen tapulama çalışmaları, 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 27/05/1995 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması, 6831 sayılı Kanun’un 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesine göre yapılıp 13/06/2008 tarihinde ilân edilen fennî hataları düzletme çalışmaları ve 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 7. maddesine göre yapılıp 25/02/2009 tarihinde ilân edilen 7. madde uygulaması vardır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın, 1968 orman tahdidinde kısmen içeride iken, 4999 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince yapılan çalışmada, orman sınır dışında bırakıldığı gerekçesi ile, dava konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de verilen karar yerinde değildir. Şöyle ki; kesinleşen orman kadastro sınırlarında kalan taşınmazın, daha sonra 4999 sayılı Kanuna göre yapılan düzeltme çalışmalarında orman sınırı dışında bırakılması işlemine değer verilemez. Ancak, taşınmazın 1968 orman tahdidindeki konumu, tutanaklar ve harita gözetilerek kesin olarak belirlenmediğinden, 4999 sayılı Kanunun 9. maddesine göre yapılan çalışmaların yerinde olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Ayrıca, taşınmaz tahdit dışında kaldığı takdirde de, eldeki dava mülkiyete yönelik bir dava olduğundan, yörede 4999 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince yapılan uygulama nedeni ile orman tahdidine itiraza dönüşeceği ve bu yönden görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olacağı, tapu iptali ve tescil istemi yönünden dosyanın elde tutularak tahdide itiraz yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği de düşünülmemiştir.
O halde; mahkemece, 1968 orman tahdit tutanaklarındaki açı, mesafe ve değerler uygulanmak, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından ve varsa ölçü karnelerinden, nirerngi, poligon, röper noktalarından yararlanılmak suretiyle çekişmeli taşınmazın 1968 tahdidindeki konumunun belirlenmesi, taşınmaz tahdit içinde ise davanın kabulüne, ancak, taşınmazın tahdit dışında kalması durumunda ise, eldeki dava, 4999 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince yapılan orman tahdidine itiraza dönüştüğünden, tahdide itiraz yönünden dosyanın görevli kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi ve tapu iptali ve tescil istemi yönünden ise dosyanın elde tutulması gereceğinden, aksine düşüncelerle verilen karar usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre; davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetimi vekili ve davalılar C.. Y.. ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.