Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/8220 E. 2014/9701 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8220
KARAR NO : 2014/9701
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Fethiye Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2012
NUMARASI : 2011/223-2012/282

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı M.. T.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1995 yılında yapılıp 17.07.1995 ilâ 17.08.1995 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen kadastro sırasında, G.Köyü (Beldesi) 1819 parsel sayılı 3471,61 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince, orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve dava dışı M. oğlu İ. A. lehine kullanım şerhi verilerek Hazine adına zeytinlik niteliğiyle tesbit edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede, 2010 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan güncelleme çalışmaları sırasında, dava konusu .. parsel sayılı taşınmaz, tescil bildirimi ile 1046,31 m² yüzölçümündeki bölümü yola terk edilmiş, geriye kalan bölümleri ise, .. parsel sayıları ile 2 parçaya ifraz edilmiş ve.. sayılı parselde davacı M.. T.., … sayılı parselde ise, dava dışı Ö. T. lehine kullanım şerhi verilmiştir.
Davacı M.. T.. vekili 09.09.2011 havale tarihli dilekçesiyle, G. Beldesi, .. parsel sayılı ve müvekkilinin kullanımında olan taşınmazın beyanlar hanesine, “tamamı eylemli orman haline dönüşmüştür” şeklinde şerh verildiğini iddia ederek, taşınmazın beyanlar hanesinde yer alan eylemli orman şerhinin iptali ve müvekkili lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine ve G. Beldesi .. parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın 27.02.2012 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ve (B) harfi ile gösterilen sırasıyla 1199,19 m² ve 13,37 m² yüzölçümündeki bölümlerin orman vasfıyla tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı M.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, bir aylık askı ilân süresi içinde açılan, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme işlemine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve değişik 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile 2/B madde uygulaması vardır.
Davaya konu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde iddia ettiği şekilde “eylemli orman” şerhi bulunmadığına ve davacı vekilinin bu istemle açtığı davayı aplikasyon ve düzelme işlemine itiraz olarak davasını ıslah da etmediğine göre, mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
6100 sayılı HMK.’nun 24. maddesi uyarınca, hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz. Aynı Kanunun 25. maddesi uyarınca, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz. Aynı Kanunun 26. maddesi uyarınca da, hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu 2791 sayılı parsel halen tapuda zeytinlik niteliğiyle Hazine adına kayıtlı olup, beyanlar hanesinde 6831 sayılı Kanunun 2/B madde şerhi ile birlikte “İ. oğlu M.T. zilyetliğindedir” şeklinde davacı M.. T.. lehine kullanıcı şerhi bulunmaktadır. Mahkemece, davacı M.. T..’ın açtığı davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken tapuda tescilli olan dava konusu 2791 sayılı parselin re’sen orman niteliğiyle tapuya tesciline karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hükmün davacı M.. T.. yararına BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.