Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/817 E. 2014/2737 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/817
KARAR NO : 2014/2737
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bodrum(Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 15/04/2013
NUMARASI : 2013/13-2013/56

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmalarda P…. Köyü 102 ada 50 ( eski 697) sayılı parselin davalılar adına tesbit edildiğini, ancak, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını iddia ederek, tesbitin iptalini ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın mülkiyete ilişkin olduğu, yenileme kadastrosuna itiraz davalarında mülkiyet ihtilaflarının dinlenemeyeceği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Yörede 1965 yılında yapılan orman kadastrosu ile 1985 yılında yapılan, herhangi bir nedenle dışarıda kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece, davacıya talebi açıklattırılmaksızın ve keşif yapılmaksızın, dosya üzerinden yazılı şekilde karar verilmişse de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.12.2012 tarih ve 2012/20-994 E- 2012/1261 K. sayılı kararında öngörüldüğü gibi, dava dilekçesi içeriğinden, istemin hangi konuya ilişkin olduğu açıkça anlaşılamadığından, yerel mahkemece öncelikle, davacı Orman Yönetimi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı yoksa, sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı, bunun sonucu olarak aşağıdaki ihtimaller doğrultusunda hüküm kurulmalıdır.
1) Dava, sadece, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi yardımıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek şekilde hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmelidir.
2) Orman İdaresinin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, 3402 sayılı Kanunun kadastro mahkemesinin genel olarak görevini düzenleyen 25. maddesi; zaman bakımından görev ve yetkisini düzenleyen 26. maddesi uyarınca, mülkiyete yönelik davaya bakmaya kadastro mahkemesi’nin görevli olmaması ve davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, tutanakların da tapu kütüğüne aynen aktarılmasına karar verilmelidir.
3) Davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise, yenileme işlemine itiraz yönünden, yukarıda 1 nolu bentte yazılı araştırmaların yapılarak, anılan bentte belirtilen şekilde karar verilmesi; mülkiyet iddiası yönünden ise, 2 nolu bentde açıklanan şekilde karar verilmesi gerekir. Değinilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.