YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/787
KARAR NO : 2014/2594
KARAR TARİHİ : 27.02.2014
MAHKEMESİ : Pütürge(Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2010/6-2013/5
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, … Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan çalışmalarda 101 ada 1 ve 2 sayılı parsellerin orman niteliğiyle sınırlandırılıp, Hazine adına tesbit tutanağı düzenlenerek kısmî ilâna çıkartıldığını, bu orman parsellerinin devamı niteliğinde, orman sayılan yerlerden bağımsız halde ormanlık alanlar mevcut olduğu halde, orman alanları dışında bırakıldığını ileri sürerek bu alanların orman sınırları içine alınmasını istemiş; daha sonra yörede kültür arazilerinin kadastrosu yapılmış; davacı Orman Yönetiminin dava ettiği yerler 101 ada 3, 101 ada 72, 109 ada 71, 112 ada 5 parsel sayılı olarak, sırasıyla 125257,53 m², 37041,84 m², 303023,57 m² ve 172613,36 m² yüzölçümünde ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesbit görmüştür.
Mahkemece taşınmazların kadastro tutanakları davalı hale getirildikten sonra, davanın kısmen kabulü ile, … Köyü, 101 ada 3 nolu parselin 94316,67, 101 ada 72 nolu parselin 14050,40 m², 109 ada 71 nolu parselin 155408,58 m² ve 112 ada 5 nolu parselin 134515,51 m²’lik kısmının kadastro tesbitinin iptaliyle orman vasfı altında Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davaya konu parseller üzerinde orman bilirkişisinin raporunda belirtilen, geriye kalan her parsel üzerinde (A) harfi ile gösterilen yerlerin toplamda 239545,14 m²’lik kısmın tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; uzman orman bilirkişinin resmî belgelere dayalı olarak yaptığı inceleme ve araştırma sonucu alınan raporda, dava konusu 101 ada 3 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 30940,86 m2, 101 ada 72 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 22891,44 m2, 109 ada 71 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 147614,99 m2 ve 112 ada 5 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 38097,85 m2 bölümünün orman sayılmayan yerlerden, kalan bölümlerinin ise orman sayılan yerlerden, olduğu bilgisine dayanarak, yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabul kısmen reddi yolunda hüküm kurulmuştur. Ne var ki; keşifte görev alan fen bilirkişisi tarafından taşınmazların orman sayılan ve sayılmayan bölümlerinin ayrı ayrı gösterildiği krokili rapor düzenlenmediğinden, Dairece dosyanın raporu tanzim eden fen bilirkişiye verilerek tescile esas olmak üzere çekişmeli taşınmazların infaza elverişli olarak işaret ve yüzölçümlerini gösterir ek rapor alınması istenmiş, fen ve orman bilirkişi tarafından düzelenen ek raporda; çekişmeli 101 ada 3 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 31314,52 m2 bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu, (B) harfi ile gösterilen 93943,01 m2 bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu,101 ada 72 parsel sayılı taşınmazın (C) harfi ile gösterilen 22974,03 m2 bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu, (D) harfi ile gösterilen 14067,81 m2 bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu, 109 ada 71 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 146466,40 m2 bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu, (B) harfi ile gösterilen 11802,74 m2 bölümü ile (C) harfi ile gösterilen 144754,43 m2 bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu,112 ada 5 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 63651,52 m2 bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu, (B) harfi ile gösterilen 108961,84 m2 bölümünün orman sayılayan yerlerden olduğu saptanmıştır. Dava dosyası içinde bulunan ve hükme esas alınan orman bilirkişi raporu ile Dairenin iade kararı üzerine aldırtılan ek rapor birbiriyle çelişmiş olup, birbiriyle çelişen ve yetersiz incelemeye dayalı raporlara göre karar verilemez.
O halde mahkemece eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/02/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.