Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/7647 E. 2014/10798 K. 19.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7647
KARAR NO : 2014/10798
KARAR TARİHİ : 19.12.2014

MAHKEMESİ : Mardin Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2014
NUMARASI : 2014/6-2014/53

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında dava konusu Konaklı Köyü, .. ada … parsel sayılı 26313,07 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı B.. A.. adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ve davalı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığını öne sürerek dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 03/12/2013 gün ve 2013/23700-20826 E-K sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ” Mahkemece dava ve temyize konu 125 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tespit tarihinde davalı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; mahkemece keşif tutanağına yansıtılan gözlemde taşınmaz içerisinde çok sayıda irili ufaklı kayaların bulunduğu, bazı kısımlarının yoğun taşlık olmasına rağmen kimi kısımlarının ise düzlük daha az taşlık tarıma elverişli olduğu gözlenmiş, ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın kayalıklardan oluşan taşlı toprak yapısında olduğu, taşlılık sorununun bulunduğu, taşınmazın büyük çoğunluğu kayalıklardan oluştuğu için arazide enstantif tarım yapılmayacağı ancak yer yer öbek şeklinde olan alanlarda tarla ziraatı yapılabileceği, bu alanın ise yaklaşık arazinin yarısı kadarını oluşturduğunu bildirmiş, orman bilirkişi de raporunda taşınmazın taşlık kayalık hali arazi konumunda olduğunu, keşif esnasında herhangi bir tarımsal faaliyet görülmediği, fazlaca taşlık, kayalık bir zemin olduğunu belirtmiştir. Bu tespitler nazara alındığında dava konusu taşınmazın taşlık ve kayalık bir yapıda olduğu, taşınmaz üzerinde imar ve ihya çalışması yapılarak taşınmazın kültür arazisi haline getirilmediği anlaşılmaktadır. Nitekim teknik bilirkişi raporlarına aykırı düşen yerel bilirkişi ve tutanak bilirkişinin soyut ve gerekçesiz sözlerine de değer verilemez. Böylesi bir durumda taşınmaz üzerinde davalının ekonomik amacına uygun zilyetliğinin bulunmadığının kabulü zorunludur. Hal böyle olunca mahkemece; davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm oluşturulmasının isabetsiz olduğu”na değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacı Hazinenin davasının kabulü ile dava konusu Mardin İli, Merkez İlçesi, Konaklı Köyü 125 ada 2 parsel numaralı Köyaltı Mevkiinde kain 26.313,07 m² miktarındaki taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmamaktadır.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, orman bilirkişi C.Y…’ın raporunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan, hali arazi niteliğindeki yerlerden olduğu bildirildiğine ve orman bilirkişinin bu beyanı dosya içindeki mevcut, dava konusu taşınmaza ait olduğu belirtilen fotoğraf ile keşif sırasındaki mahkeme gözlemine de uygun olduğuna göre, mahkemece, dava konusu taşınmazın hali arazi niteliği ile davacı Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, orman bilirkişi raporunun aksine, yerinde olmayan düşünce ve gerekçelerle taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; dava kadastro tesbitine itiraz davası olup hüküm yerinde taşınmazın kadastro tesbitinin iptali yerine, tapu kaydının iptaline şeklinde karar verilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 19/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.