Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/7543 E. 2014/10664 K. 17.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7543
KARAR NO : 2014/10664
KARAR TARİHİ : 17.12.2014

MAHKEMESİ : Osmaniye (Düziçi – Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2014
NUMARASI : 2013/82-2014/70

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro çalışmaları sırasında Osmaniye İli,.. İlçesi, ..Köyü 147 ada 4 parsel sayılı 9493,30 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu 147 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaliyle adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacının açmış olduğu davasının reddi ile dava konusu Osmaniye İli, . İlçesi, ..Köyü, .. Mevkii 147 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tescili ile davacı S.. A.. adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde 31/08/1978 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu ve 1986 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece, gerekçeli kararda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacının taşınmazı zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği belirtildiği halde, hem davacı S.. A.. tarafından açılan davanın reddine hem de çekişmeli taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline şeklinde hüküm kurularak tereddüt yaratılmıştır. Karar, bu hali ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun hükmün kapsamı başlıklı 297. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne ve 298. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz ” hükmüne aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, usûl ve kanuna aykırılık teşkil eden hükmün bozulması gereklidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 17/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.