Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/7490 E. 2014/8327 K. 14.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7490
KARAR NO : 2014/8327
KARAR TARİHİ : 14.10.2014

MAHKEMESİ : Gerze (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 20/04/2012
NUMARASI : 2009/9-2012/28

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 26/10/2009 tarihli dilekçesinde zilyedliğe dayanarak yörede 2004 yılında ilk kez yapılan ve 25.11.2005 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu sırasında Kadı Köyündeki taşınmazlarının orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, orman sınır noktalarının zemindeki konumlarına göre, taşınmazlarının orman sınırları dışında kalması nedeniyle 6 aylık askı ilân süresi içinde dava açmadığını, genel arazi kadastro işlemi ile yanlışlığın ortaya çıktığını ve taşınmazlarının orman sınırları içinde kaldığını öğrendiğini, 6 aylık dava açma süresinin öğrenmeden itibaren başlaması gerektiğini iddia ederek, bu yerlere ait sınırlamanın iptali ile adına tescili talebi ile kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece, davanın, zilyetliğe dayalı olarak 10 yıllık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğunu, bu süre içinde tapuya dayanmayan davaların dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman tahdidine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun gereğince 25/11/2005 tarihinde ilân edilip 25.5.2006 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B made uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkeme gerekçesi somut olaya uygun düşmemektedir.
Şöyle ki; yörede 2010 yılında genel arazi kadastro çalışması yapılmış, mahkemece yargılama sırasında keşif yapılmamış ise de; dairenin 10.09.2013 günlü iade kararı ile dosyaya getirtilen pafta örneğinde çekişmeli taşınmazların yerleri işaretlenmiş, buna göre tamamının tutanağının kesinleştiği, yani davanın kadastro tespitine itiraz niteliğinde olmadığı, davacı orman kadastrosundaki durumdan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında haberdar olduğunu bildirmiş ise de, kadastro tesbitlerine ve daha önce de (6 aylık süre içinde) orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamalarına itiraz edilmediği, dava dilekçesindeki açıklamalara göre davanın orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, tapulu taşınmazlar için 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 10 yıllık sürede orman kadastrosuna itiraz hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak, bu durumda görevli mahkeme kadastro mahkemesi olmayıp, genel mahkemelerdir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin ve mahkemece re’sen gözönünde bulundurulacak hususlardan olduğu halde, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/10/2014 günü oy birliği ile karar verildi.