Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/6872 E. 2014/9856 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6872
KARAR NO : 2014/9856
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : Gümüşhane Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2014
NUMARASI : 2013/1-2014/75

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro Haritalarının Yeniden düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesine göre yapılan Bahçecik Köyündeki kadastro çalışmasında dava konusu .. ada .. (eski parsel numarası … ada .. eski miktarı 1098582,2 m2) parsel sayılı 1104763,15 m² yüzölçümlü taşınmaz, tapuda maliki adına kayıtlıyken 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılan çalışma sonucu, 27. maddeye göre yeni parsel numarası ve yüzölçümü belirtilip eski ve yeni yüzölçümleri arasındaki miktar farklılığının ölçü ve hesaplama yöntemleri ile teknoloji farklılığından kaynaklandığı açıklanarak yeniden düzenlenmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, dava konusu taşınmazın ekli krokide gösterilen kısımlarının orman vasfı ile tesciline karar verilmesi talebiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile .. ada … parsel sayılı taşınmazın kadastro komisyon tesbitlerinin iptali ile taşınmazın (A, B, C) harfleri ile gösterilen kısımların orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (D ve E) harfleri ile gösterilen kısımların mera vasfı sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş, hükmü davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraza ilişkindir.
Mahkemece, davacı Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmişse de;
5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince “Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” Aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca da, “İkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az onbeş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilân edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21’inci maddeler ile 13’üncü maddenin (B) ve 20’nci maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz”.
Kadastro Mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiştir. Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 35. maddesinde de ”Uygulamalara karşı askı ilân süresi içerisinde kadastro mahkemesinde dava açmak suretiyle itiraz edilebilir” hükmü yer almaktadır. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a gereğince yapılan tesbitte taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu edilemez. Bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek, bu tesbitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir.
Yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesi görevli değildir. Somut olayda, Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazın yenilemeden önceki haliyle orman vasfında olduğunu, çekişmeli parselin tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediğine ve dava dilekçesi aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre, mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada genel mahkeme görevlidir. Ancak, dava aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmalı ve bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir.
Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 26.11.2006 tarih ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın orman vasfında olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, mülkiyete ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 26/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.