Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/6815 E. 2014/9613 K. 19.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6815
KARAR NO : 2014/9613
KARAR TARİHİ : 19.11.2014

MAHKEMESİ : Akçakoca Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2014
NUMARASI : 2014/1 – 2014/30

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı M.G. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında A. İlçesi, S. Köyü, .. ada . parsel sayılı 523,06 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan alanda kaldığı ve davalı M.. G.. kullanımında olduğu beyanlar hanesine yazılarak, Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın halen bir kısmının eylemli orman olduğunu ileri sürerek, tespit edilecek bu kısmın tefriki ile bu kısım yönünden beyanlar hanesindeki kullanıcı olarak görünen davalı isminin silinmesi ve tarla vasfının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tamamının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı M.. G.. tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/10/2013 tarih 2013/6784 – 9397 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro sonrası 2/B parseli olarak ayrılan bir taşınmaza ilişkin Orman Yönetimi, ancak, taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla dava açabilir, aksi takdirde dava açma hakkı yoktur.
Mahkemece yapılan keşif sonrası hükme dayanak yapılan orman bilirkişi kurulu ve ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen raporlarda; dava konusu parselin kuzey sınırlarının orman menşei ağaçlarla çevrili, güney ve doğu yönlerinde ise fındık arazileri ile çevrili, halen parsel üzerinde 10 – 15 yaşlarında fındık, 60 yaşında kestane ağaçları ile dip kuturlarının bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece, yapılan inceleme ve araştırma sonucu taşınmazın tamamının nitelik olarak bütünlük arz etmediği belirlenmiş olmasına karşın, bu husus hükme esas alınan bilirkişi raporunda tereddütleri giderecek şekilde bilimsel verilerle yeterince tartışılmamış, yetersiz olan bu rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur. Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, farklı bilirkişiler marifetiyle dava konusu parsel üzerinde yeniden keşif yapılmalı, fen, orman ve ziraat bilirkişisi raporlarındaki çelişki giderilmeli, parselin farklı nitelikteki bölümleri krokide ayrı ayrı gösterilmeli, hangi kısımların eylemli orman hangi kısımların fındık bahçesi olduğu şüpheye mahal vermeyecek şekilde tam olarak tespit edilmelidir.
Mahkemece, tüm bu sayılan hususlar gözetilerek oluşacak kanaate göre karar verilmesi gerekirken, tamamı yönünde kabul cihetine gidilerek orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu”na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, .. ada .. parsel sayılı taşınmaza ilişkin tespitin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı M.. G.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 17.07.2012 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın eylemli durumu itibariyle değil 31/12/1981 tarihi itibariyle 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinde belirtilen ve orman rejimi dışına çıkartılmasını gerektirecek şartları taşımadığı gerekçesiyle davacı Orman Yönetminin davasının kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç, dosya kapsamı ve 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesindeki düzenlemeye uygun düşmemektedir. Şöyle ki; 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek madde 4’de “6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiilî kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilânı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer almıştır. Bu maddeye göre yapılan kadastro çalışmasında, öncesinde orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların Hazine adına tespiti yapılıp fiilî kullanım durumları ve varsa üzerindeki muhdesatın sahipleri belirlenmektedir.
Somut olayda; dava konusu taşınmaz, 2/B niteliğiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, çekişmeli taşınmazın 2/B niteliği itirazsız kesinleşleştiğinden, davacı Orman Yönetimi taşınmaza yönelik eylemli orman iddiasıyla dava açabilir. Dosyadaki ziraat bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmaz kapama fındık bahçesi niteliğinde olup, eylemli orman değildir. Orman Yönetminin taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasına dayalı davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hata edilerek davanın kabul edilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı M.. G..’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.