Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/6722 E. 2014/9674 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6722
KARAR NO : 2014/9674
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili ve müdahil Orman Yönetimi temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında Gökgedik Köyü 102 ada 16 parsel sayılı 872,52 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve tarla niteliğiyle davalılar adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, dava konusu parselin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler ile kaçak ve yitik kişilerden kalma yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış, Orman Yönetimi ise, 22.03.2010 tarihli harçlı dilekçesiyle taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece, davacı Hazinenin açtığı davanın reddine, katılan davacı … Yönetiminin açtığı davanın ise kabulüne ve dava konusu Gökgedik Köyü 102 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tesbit tutanağının (kadastro tesbitinin) iptali ile taşınmazı orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davacı Hazine ve davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/04/2012 gün ve 2012/4757-5548 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece çekişmeli taşınmaza komşu olan parsellere ait kadastro tespit tutanakları ile eğer itirazlı iseler dava dosyaları getirtilmeli, dairenin geri çevirme kararı ile dosyaya getirtilen dayanak tapu kaydına dayanılarak, çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlara ilişkin açılmış bulunan başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak, varsa; bu dava dosyaları tespit edilmeli, sonrasında önceki bilirkişiler dışında seçilecek bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte dayanılan tapu kaydı mahalli bilirkişi eliyle mahallinde uygulanmalı, sınır denetimi yapılmalı, dayanılan tapu kaydının mahalline uyup uymadığı tespit edilerek tapu kaydı mahalline uyuyor ise, tapu kaydının kapsadığı taşınmaz veya taşınmazları gösterir fenni bilirkişi tarafından düzenlenecek denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı ve tapu kayıt malikleri ile davalılar arasında akdî veya ırsî irtibat bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra, dosyada bulunan orman bilirkişi raporu ve rapora ekli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki konumu dikkate alınarak tapu kaydının 4785 ve 5658 sayılı kanunlar kapsamında hukukî değerini yitirip yitirmediği araştırılmalı, dayanılan tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı tayin edilerek, miktar fazlasının sınırdaki ormandan açıldığını kabul olunması ve tapu kaydının miktarı ile geçerli sayılması gerektiği düşünülmeli, tapu kaydı taşınmaza uymuyorsa bu kez, davalı gerçek kişiler yönünden zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte, tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; arazi başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, ne durumda bulunduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş, ise ihyanın hangi tarihte bağladığı ve ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tespit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davalı kişiler ve murisleri yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3.7.2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalı, dava konusu taşınmaz, bölgede 16.10.2007 tarihinde kesinleşen orman tahdidi dışında kaldığı saptandığına göre, Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacı Hazine ve müdahil Orman Yönetiminin davalarının reddine, dava konusu Kahramanmaraş İli, Andırın İlçesi, Gökgedik Köyü 102 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tesbitteki aynı vasıf ve mahiyette tesbit malikleri adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili ve müdahil Orman Yönetimi temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılan ve 16.04.2007 ilâ 16.10.2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, Hazinenin dayandığı tapu kaydının da taşınmaza uymadığı anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilenler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 20/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.