YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6715
KARAR NO : 2014/9216
KARAR TARİHİ : 06.11.2014
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri ile davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Sumaklı Köyü 101 ada 104 parsel sayılı 14.974 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalılar adlarına tespit edilmiştir.
Davacı … Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, Hazine taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır.
Mahkemece Hazinenin davasının reddine; Orman Yönetiminin davasının kabulü ile taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacılardan Hazine ve davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.09.2010 gün ve 2010/7286 – 2010/10813 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanmakta olup keşif sırasında hazinenin mahkemenin 2008/586 Esas sayılı dava dosyasına sunduğu bildirilen 151 adet tapu kaydından Mart 1285 tarih 114 nolu tapu kaydının mahallinde uygulandığı bildirildiği halde, bu tapu kayıtları tüm geldi ve gitti kayıtları ile birlikte dosyada mevcut olmadığı gibi, davalıların yargılama sırasında dayandığı 23.02.1972 tarih 7 nolu tapu kaydının geldisi olan 06.05.1950 tarih 2 nolu tapunun Hazinenin borçlanma kanununa göre 147.00.- TL bedelle Hasan oğlu Celil Gerek’e satışı nedeni ile oluştuğu anlaşılmakta olup, bu kaydın geldisi olan Ağustos 927 tarih 10 nolu tapu kaydı ile satışla ilgili belgeler getirtilmemiş ve mahallinde uygulanmamıştır.
Mahkemece öncelikle Hazinenin dayandığı tapu kayıtları tüm geldi ve gitti kayıtları ile birlikte getirtilmeli; ayrıca, davalıların dayandığı 23.02.1972 tarih 7 nolu tapu kaydının geldisi olan 06.05.1950 tarih 2 nolu tapunun hazinenin borçlanma kanununa göre 147.00.- TL bedelle Hasan oğlu Celil Gerek’e satışı nedeni ile oluştuğu anlaşılmakta olup, bu kaydın geldisi olan Ağustos 927 tarih 10 nolu tapu kaydı ile satışla ilgili belgeler ve çekişmeli taşınmaza komşu olup itirazlı olduğu anlaşılan 101 ada 102 ve 103 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava dosyaları getirtilmelidir.
Mahkemece, dayanılan tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, varsa dayanılan tapu kayıtlarının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları ve komşu 101 ada 102 ve 103 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava dosyaları getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve
31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; dosyada mevcut orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın kısmen yeşil orman alanı içinde kaldığı belirlendiğinden ve davalıların dayandığı tapu kaydının 1945 yılından önce Hazine tarafından satıldığı tapu kaydının bu satış sonrası oluşuğu anlaşıldığından 4785 sayılı Kanun kapsamında dayanılan tapunun memleket haritasında yeşil alanda kalan kısmının hukukî değerini yitirdiği de dikkate alınarak asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacılar Hazine ve Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, dava konusu Kahramanmaraş İli, Andırın İlçesi, Sumaklı Köyü 101 ada 104 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile, 26/03/2014 havale tarihli fen bilirkişi raporu ekinde bulunan krokiye göre, (B) harfi ile gösterilen 2757 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tespit gibi tespit malikleri adına, (A) harfi ile gösterilen 1095,34 m2 yüzölçümlü ve (B2) ile gösterilen 925,28 m2 yüzölçümlü yerlerin birleştirilerek aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfı ile Hazine adına, (B1) ile gösterilen 348,38 m2 yüzölçümlü yerin aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle ham toprak vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 06/11/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.