YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6673
KARAR NO : 2014/9092
KARAR TARİHİ : 04.11.2014
MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2013
NUMARASI : 2012/585-2013/477
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı R.. A.. ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişiler, O. Köyü .. sayılı parselin, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunu, 2924 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis edildiğini, takdir edilen bedelini ödediklerini, yasa hükümlerine göre parselin kendilerine satıldığı halde, tapuya tescil işleminin yapılmadığını, satış ile mülkiyetin intikal ettiğini iddia ederek, adlarına tapuya tescil işleminin yapılması istemiyle dava açmışlardır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; davacılar R.. A.. ve arkadaşları tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/05/2012 gün ve 2011/10925-7103 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun “Atıflar ve sonuçlandırılamayan işlemler” başlıklı 14. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince “Diğer mevzuatta 2924 sayılı Kanuna ve 4070 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır. 2924 sayılı Kanun hükümlerine göre hak sahibi olduğu tespit edilenler hakkında yapılan ve tamamlanamayan işlemler, malî yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getiren kişilerin hakları korunarak bu Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığınca sonuçlandırılır.”. Aynı Kanunun “Davalar” başlıklı 9. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca da, “Bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılmak üzere ilgilileri tarafından süresi içerisinde başvuruda bulunulmaması veya başvuruda bulunulmasına rağmen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle hakkında işlem yapılamayan taşınmazlara ilişkin olarak ikinci fıkra uyarınca açılmamış davalar açılır, durdurulan davalara devam edilir ve kesinleşmiş yargı kararları yerine getirilir.”. hükümleri uyarınca, davacı gerçek kişilerin, 6292 sayılı Kanunda öngörülen haklarını kullanabilmesine imkan verilerek, sonucuna göre karar verilmesi,] gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davacının 6292 sayılı Kanundan yararlanmak amacıyla idareye başvurduğu, bu nedenle davanın konusunun kalmaması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı R.. A.. ve arkadaşları tarafından satış işleminin henüz tamamlanmadığı, davanın konusuz kalmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre, dava; 2924 sayılı Kanun hükümlerine göre satılan ve takdir edilen parası Hazineye ödenen taşınmazın, satın alan kişiler adına tapuya tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulmuş ise de, davacının 6292 sayılı Kanun hükümlerine göre taşınmazın iadesine yönelik idareye yapmış olduğu başvuru henüz sonuçlanmamış ve güncel tapu kaydı halen Hazine adına kayıtlı olup bu nedenle dava konusuz kalmamıştır. Mahkemece davacının idareye yapmış olduğu başvurunun sonucu beklenip ondan sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle,davacı R.. A.. ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulüyle hüküm BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 04/11/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.