Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/6655 E. 2014/7655 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6655
KARAR NO : 2014/7655
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

MAHKEMESİ : Şile Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2012/328 – 2013/148

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 2000 yılında yapılan arazi kadastro sırasında, 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit edilen ve beyanlar hanesine E. A.oğlu S.M.T.’in işgalinde olduğu yazılan Y.Köyü 223 parsel sayılı taşınmazı müvekkilinin işgal sahibi Salih’ten devir ve teslim almış olmasına rağmen taşınmaz üzerindeki eylemli orman şerhinden dolayı 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek-4. maddesi uyarınca yapılan güncelleme çalışmasında müvekkilini adının yazılmadığını belirterek 223 parsel sayılı taşınmazın müvekkili işgalinde olduğunun beyanlar hanesine yazılması istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davanın, zilyetliğin korunmasına yönelik olduğu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapunun beyanlar hanesindeki kullanım ve orman şerhine yöneliktir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1940 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Somut olayda; uyuşmazlık konusu Y. Köyü 223 parsel sayılı taşınmazın, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kanunun Ek – 4. maddesi uyarınca yapılan güncelleme çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde Salih Mert Tuncel’in adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın, 16/10/2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilânı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
Ayrıca, tapunun beyanlar hanesindeki şerhin iptali istendiğinden şerh sahibi Salih Mert Tuncel’in de davalı sıfatıyla davada yer alması zorunludur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 15/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.