Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/6542 E. 2014/7971 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6542
KARAR NO : 2014/7971
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ : Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2011/122-2013/378

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 13/04/2011 tarihli dava dilekçesindeki sınırlarını bildirdiği D.. Köyü, K. Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 27/09/2011 tarihli fen bilirkişi ek raporunda (A) harfi ile gösterilen 3843,63 m2’lik bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1965 yılında kesinleşen orman kadastrosu 1989 yılında yapılıp 15/12/1989 tarihinde ilân edilen sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ve aplikasyon vardır. Genel arazi kadastrosu 1975 yılında yapılmış, davalı taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer olduğundan tesbit dışı bırakılmıştır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) harfli bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı, eski tarihli memleket haritasında orman sayılmayan yerlerden olduğu ve bu bölümde kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme şartlarının davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de; yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; orman mühendisi bilirkişi tarafından yakın tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre araştırma ve inceleme yapılmamış, sadece eski tarihli harita incelenmiş, burada da çekişmeli taşınmaz komşu parsellerle bağlantı kurulmadan tek parsel bazında gösterilmiştir. Bunun yanı sıra taşınmazın hem kesinleşen orman kadastro haritasında hem de memleket haritalarındaki konumunun bir arada gösterildiği, kadastro paftası, memleket haritası ve orman kadastro haritasının bir arada çakıştırıldığı bir uygulama bulunmamaktadır. Uzman bilirkişi raporlarında çekişmeli taşınmazın güneyinde kişi isimleri yazmakta ise de; bu taşınmazların parsel numarası alıp almadığı, davalı olup olmadığı da dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazların, Kadastro Kanunun
14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar-ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ve davanın açıldığı tarihten 15 – 20 yıl önce çekilen hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
O halde; yörede 1965 ve 1989 yıllarında yapılan orman kadastro çalışmalarına ait işe başlama, çalışma, işi bitirme ve ilân tutanakları ile orman kadastro haritaları Orman İşletme Müdürlüğünden getirtilmeli, yine dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15-20 yıl önce çekilmiş steroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, güneydeki komşu parsellere tutanak düzenlenmişse; tespit tutanakları ve dayanakları, davalı iseler dava dosyaları getirtilmeli, taşınmaz orman sayılmayan ve zilyedlikle kazanılacak yerlerden ise, öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorularak saptanmalı, keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dosya içine konulmalı, bundan sonra elde edilecek tüm delillere göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA 23/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.