YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6533
KARAR NO : 2014/7653
KARAR TARİHİ : 15.09.2014
MAHKEMESİ : Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2012
NUMARASI : 2011/214-2012/430
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dilekçesinde, tapuda orman niteliğiyle davalı Hazine adına kayıtlı Şeyhhalil Beldesi F. Mahallesi 129 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan tahmini 10’ar dönüm yüzölçümündeki iki taşınmazı yönünden tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı yargılama sırasında davasını ıslah ederek 16/07/2012 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfiyle işaretli bölüm ile 129 ada 114 parsel ve 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazların adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, 129 ada 1 parsel içerisinde fen bilirkişisinin raporunda kadastro tespitlerinde yol olarak bırakılan ancak davacının kullanımının tespit edildiği (A) harfi ile gösterilen ve krokide 129 ada 1 nolu parselde (B) harfiyle gösterilen ve 129 ada 114 nolu parselde (C) harfiyle gösterilen yerlerin mevcut tapu kayıtlarının iptali ile fen bilirkişisinin (A), (B) ve (C) harfiyle gösterdiği yerlerin ayrı ayrı ifraz edilerek bu kısımlar birleştirilmek suretiyle 130 adaya son parsel numarası verilerek davacı Hasan oğlu A. A. adına tapuya kayıt ve tesciline, 130 ada 1 nolu parselin mevcut tapu kaydının iptali ile davacı Hasan oğlu A.. A.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Davacı, kadastro sırasında orman niteliği ile Hazine adına tespit edilen taşınmazın bir bölümü üzerinde zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, 129 ada 1 sayılı orman parselin (B) bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiştir. Ne varki; dosyaya getirtilen belgelerden çekişmeli taşınmazın dava tarihinde kadastro mahkemesinin 2006/360 sayılı dosyasında davalı olduğu anlaşıldığına göre, eldeki bu dava, 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi anlamında davaya katılmadır. 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince tespitten önceki haklara dayanılarak asli müdahil olarak davaya katılan kişilerle ilgili olarak uyuşmazlıkları çözümleme görevi kadastro mahkemesi görevi kapsamındadır. Görev konusu kamu düzeniyle ilgili olduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen nazara alınması gerekir. Bu durumda; mahkemece, 129 ada 1 parsele yönelik davada, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi işin esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
Ayrıca, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16.maddesi hükmüne göre yollar paftasında gösterilmek suretiyle yetinilir. Paftada yol olarak gösterilen bir yer hakkında kadastro tutanağı düzenlenemediği, tespit ve sınırlandırma gibi bir işlem yapılmadığı için bu işlem tespit dışı bırakılma niteliğindedir. Tespit dışı bırakılan bir yerin tescili istemi ile açılan davanın TMK.’nun 713/3 maddesi hükmüne göre Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekir. Taraf teşkili hususu dava koşulu olup, mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulmalıdır. Somut olayda,paftasında yol olarak gösterilen (A) harfiyle işaretli bölüm yönünden mahkemece dava kabul edilmiş olmasına rağmen, ilgili kamu tüzel kişiliği olan Şeyhhalil Belediyesine husumet yöneltilmemiştir. Mahkemece, Şeyhalil Belediyesi davaya dahil edilip, husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra, tarafların gösterecekleri deliller toplanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Bunlardan ayrı; mahkemece, tapu kaydı iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilen 130 ada 1 sayılı parsel ile 129 ada 114 parselin (C) harfiyle işaretli bölümü zaten tapuda davacı Hasan oğlu A.. A.. adına kayıtlı olup yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar Orman Yönetimi ve Hazine temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 15/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.