Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/6484 E. 2014/10426 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6484
KARAR NO : 2014/10426
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

MAHKEMESİ : Emet (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2011
NUMARASI : 2010/23-2011/17

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Orman Yönetimi dava dilekçesi ile; Emet İlçesi,… Beldesinde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında orman alanlarının kısmî ilâna çıkartıldığını belirterek, … Beldesi sınırları içinde bulunan, ilâna konu edilmesi gereken 101 ada 1 nolu orman alanı içinde bulunan dilekçeye ekli krokilerde (C), (D), (G), (H), (I) ve (J) harfleri ile taralı olarak gösterilen, 160 ada 1 parsel sayılı Başpınar Devlet Ormanı içinde bulunan ekli krokide (L) harfi ile gösterilen ve (A), (B), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen taşınmazların taralı kısımlarının davalı adına olan tespitinin iptali ile Devlet Ormanı olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, 2008/214 esas sayılı dosyada görülen ve krokide (L) harfi ile işaretli taşınmazla ilgili davanın bu dosyadan tefrik edilmesine karar verildikten sonra davanın kabulü ile … Beldesi 4 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 21.04.2009 tarihli fen bilirkişi raporunda (F) harfi ile gösterilen 33.59 m2 kısmının orman sınırları içerisine alınmasına, orman sınırlarının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.
Mahkemece davanın kabulü ile …. Beldesi 4 ada 4 (219 ada 4 parsel) parsel sayılı taşınmazın 21.04.2009 tarihli fen bilirkişisinin raporunda (F) harfi ile gösterilen 33.59 m2 kısmının orman sınırları içerisine alınmasına karar verilmişse de yargılama sırasında usûlünce taraf teşkili oluşturulmadan dava sonuçlandırılmıştır. Şöyle ki, dava Orman Yönetimi tarafından 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosuna itiraz davası olup, birden çok taşınmaz için açılmış, mahkemece dava konusu 4 ada 4 parsel hakkında tefrik kararı verilerek yargılama yapılmış, ancak, tefrik kararı ile tapu maliki olarak F.. Y.. davalı gösterilmiş, ölmüş olması nedeni ile de mirasçıları davaya dahil edilerek yargılama sonlandırılmıştır. Oysa, dava konusu 4 ada 4 parsel sayılı taşınmaz 1970 yılında yapılan afet kadastrosu sırasında Hazine adına tespit edilmiş, sonra tahsis işlemi sonucu Mehmet Sezer adına tapuya kaydedilmiş, aktarma nenedi ile 219 ada 4 parsel olarak tapuya kaydedilmiştir ve tapu maliki hala M.S.. Dosya kapsamından anlaşılan tüm bu bilgilere rağmen, dava konusu taşınmazın tapu maliki olan M. S.. yerine 4 ada 3 parsel maliki olan F.. Y.. davalı olarak gösterilmiş, mahkemece, bu yanlışlık giderilmeden hüküm kurulmuştur.
Bu nedenle, öncelikle, çekişmeli parsele ilişkin olarak tapu maliki gerçek kişiye husumet yöneltilmek suretiyle taraf teşkili sağlanması, tarafların delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanunla eklenen “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A ve 17. maddesiyle eklenen “Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı Hazine aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına 11/12/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.