Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/6387 E. 2014/7757 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6387
KARAR NO : 2014/7757
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

MAHKEMESİ : Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2014
NUMARASI : 2013/6-2014/17

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalı M.. B.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, C… (Y…) Köyü, . ada 8 parsel sayılı 950.00 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 1967 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını iddia ederek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili ve davalının elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu parselin tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.11.2012 tarih ve 2012/12400 E.-12648 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, orman kadastrosuna esas ve altlık olarak kullanılan taşınmazı geniş çevresiyle birlikte gösteren orijinal kadastro paftası, 1967 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 1983 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlandırma ve askı ilân tutanakları ile tahdit haritaları getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, tahdit tutanak ve haritalarının zemine uygulanması, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanması, dava kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin olduğundan H.U.M.K.’nun 74. maddesi (6100 sayılı Kanunun 26. maddesi) gereğince taleple bağlı kalınarak yapılan uygulama sonucu taşınmazın tahdit içinde kalan bölümü yönünden davanın kabulüne, tahdit dışında kalan bölümü yönünden ise davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın 05.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli 273,68 m2’lik bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, (B) harfi ile işaretli bölüm yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı M.. B.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1967 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 15.04.1983 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulamaları bulunmaktadır.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi yönünde yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; dairenin bozma kararından sonra 16/08/2013 tarihinde yapılan keşifte hazır bulunan orman bilirkişiler A. A. ve arkadaşları tarafından hazırlanan raporda dava konusu 115 ada 8 nolu parselin 273,68 m2’lik kısmının kesinleşen tahdit içinde orman sayılan yerlerden olduğu, 676,32 m2’lik kısmının ise kesinleşen tahdit dışında orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirtilmesi karşısında, bozma öncesi 26/05/2011 tarihli keşifte hazır bulunan orman bilirkişi kurulu A.A.ve arkadaşları tarafından hazırlanan raporda yapılan tahdit hattı uygulaması farklı olup tahdit içinde ve dışında kalan kısımları tamamen birbirinden farklı olarak gösterilmiştir. Aynı zamanda taşınmazın 1966 yılında yapılıp kesinleşen tahdit ile 1983 yılında ilân edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulama haritasındaki konumları ayrı ayrı gösterilip tahdit haritası ile aplikasyon ve 2/B haritasında farklılık bulunup bulunmadığı net bir şekilde irdelenmemiş, aplikasyon ve 2/B çalışmalarında tahdit hatlarına aynen uyulduğu belirtilmiştir. Taşınmazın bulunduğu yeri ilgilendiren 268-269-270 numaralı orman sınır noktalarından oluşan orman sınır hattının, orijinal orman kadastro haritası ile bilirkişi raporuna ekli krokide farklı farklı gösterildiği, aralarında açı, mesafe bakımından tam oalarak benzerlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit, aplikasyon ve 2/B haritalarındaki konumu noktasında duraksama olmuştur.
Orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı ve hukukî niteliği orman kadastro tutanaklarının ve haritasının uygulanması suretiyle belirlenir. Bilindiği gibi, aplikasyon; orman kadastrosu daha önceden yapılmış olan yerlerde, 2/B madde uygulaması sırasında, bağlantı kurularak gerekli orman sınır noktalarının yerlerinin arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret olup, bu belirleme ve ihya sırasında önceden kesinleşen orman sınır noktalarının aynı yerlerine konulması zorunludur (15.07.2004 gün ve 25523 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 47. maddesini karşılayan 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Eski Yönetmelik md. 44.). Aplikasyon işlemi yeni bir orman kadastrosu değildir. Aplikasyonla kesinleşmiş orman sınırları değiştirilemez.
Bu nedenlerle; mahkemece, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidine göre konumunun belirlenmesi amacıyla önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 1966 ve 1975 yıllarına ait orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin tutanak ve haritalar ile arazi kadastro paftası tutanakları sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, zeminde bulunacak baş noktadan hareketle tutanaklarda yazılı açı ve mesafeler okunup ölçülerek çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerdeki orman sınır noktaları birer birer arazide bulunarak orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hatları belirlenmeli, orman sınır noktalarının bazılarının zeminde bulunamaması halinde nedenleri üzerinde durulmalı, yerlerinden sökülerek yok edilip edilmedikleri saptanmalı, zeminde bulunmayan bu noktaların yerleri zeminde halen var olan ve orman kadastro tutanağında tarif edilen en yakın sabit orman sınır noktaları esas alınarak ve bu noktalardan hareketle yine orman tahdit tutanaklarındaki açı ve mesafeler okunup ölçülerek orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hattı bir bir arazide bulunup röperlenmeli, aplikasyonda orman sınır hatlarının değiştirilip değiştirilmediği belirlenmeli, değiştirildiyse bunun nedenleri üzerinde durulmalı, orman sınır noktalarının zemindeki ve arazi kadastro paftasındaki yerlerine değil ilk orman kadastrosuna ilişkin çalışma tutanaklarında yön ve mesafe olarak tarif edilen ve hava fotoğrafları ile desteklenen yerlerine itibar edileceği bilinmeli,
aplikasyon ile ilk tahdit haritası arasında çelişki bulunması durumunda bu çelişkinin nereden kaynaklandığı, orman kadastrosunda kullanılan hava fotoğraflarından, yöreye ait eski tarihli pafta ve haritalardan, imar planlarından, şehir fotoğrafları ve ulaşılabilen tüm kaynaklardan da yararlanılmak suretiyle, 15.07.2004 gün ve 25523 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 64. maddesini karşılayan, Eski Kadastro Yönetmeliğinin 54. maddesi gereğince düzenlenen teknik izahname hükümlerine göre belirlenmeli, bilirkişi kuruluna çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumunu gösteren orman kadastro haritası ile irtibatlı, orman kadastro haritası, aplikasyon ve 2/B haritaları ile çekişmeli taşınmazın genel arazi kadastro paftasının ölçekleri özel aletlerle denkleştirilmek suretiyle çekişmeli parselin en az 10-15 adet orman sınır noktasından oluşan orman sınır hattına, aplikasyon ve 2/B haritasına göre konumunu kadastro paftası üzerinde gösteren müşterek imzalı ölçekli kroki düzenlettirilmeli, dava konusu taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kalıp kalmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde, kesin ve net olarak belirlenmeli ve toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetimi ve davalı M.. B..’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.