YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6375
KARAR NO : 2014/9948
KARAR TARİHİ : 27.11.2014
MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2012
NUMARASI : 1983/75-2012/106
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı M.. T.. vekili, dahili davacılardan H. G. ile A.. D.. mirasçılarından Ş.. B.., V.. D.. ve İ.. T.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, K. Köyü … parsel sayılı sırasıyla 3320 m2, 3390 m2, 514 m2, 1661 m2, 834 m2 ve 880 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla niteliğiyle, Aralık 1972 tarih 82, Mart 1968 tarih 29, Temmuz 1290 yoklama 425 nolu tapu kayıtları ve revizyonları uygulanarak, Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/205 Esas sayılı dosyasında davalı olmaları nedeniyle malik haneleri açık olarak tesbit edilmiştir.
Davacılar Hasan ve N. D., asliye hukuk mahkemesinin 1979/205 Esas sayılı dosyası ile, tapuda Mart 1968 tarih 29 nolu tapu kaydı ile adlarına kayıtlı bulunan taşınmaza, davalı M.. T..’ın Aralık 1972 tarin 82 ve Ocak 1973 tarih 43 nolu tapu kaydı ile müdahalede bulunduğunu, kendi tapu kayıtlarının daha eski tarihli olduğundan, taşınmaza sonradan davalı adına oluşturulan tapu kaydının geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı adına oluşturulan tapu kayıtlarının iptali ile davalının taşınmazlara müdahalesinin önlenmesi istemiyle dava açmışlar; davanın devamı sırasında arazi kadastrosu yapılarak, taşınmazlara tutanak düzenlendiğinden, dava, K. Köyü .. ve.. parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitine itiraza dönüştüğünden, asliye hukuk mahkemesi görevsizlik kararı vererek, dosyayı kadastro mahkemesine gönderimiş, kadastro tutanakları ile birleştirilmiştir.
Orman Yönetimi, dava konusu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla; Hazine, dava konusu taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle davaya katılmıştır.
Mahkemece, müdahiller Hazine ve Orman Yönetiminin davasının kabulü ile, dava konusu K.Köyü … parsel sayılı taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescillerine karar verilmiş; hüküm davalı M.. T.. vekili, dahili davacılardan H. G. ile A.. D.. mirasçılarından Ş.. B.., V.. D.. ve İ.. T.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde, kadastro tespiti 1981 yılında yapılmış, mahkemece hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda, tespit tarihinden sonraki 1982 yılına ait hava fotoğrafları incelenerek, taşınmazın orman niteliği belirlenmiştir. Tespit tarihinden geriye doğru 20 yıl önceki ve en eski tarihli hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilen memleket haritalarının uygulaması ile, taşınmazların orman olup olmadığının saptanması ve 20 yıllık kazanma süresinin buna göre hesaplanması gerekirken, mahkemece bu husustan sarfınazar edildiği, ayrıca, tespite esas alınan tapu kayıtları, ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte (tapu defteri fotokopisi değil elle yazılarak ve kaydın geldisi gittisi takip edilerek) tapu müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden getirtilip, keşif sırasında mahallî bilirkişi yardımıyla uygulanıp, zeminde sınırları tam olarak tespit edilmediği ve fen bilirkişi krokisi üzerinde sınırlar gösterilmediği için, taşınmazlara uyup uymadıklarını denetleme olanağı da bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazların eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında açık alanda kaldığının ve orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşılması ve tapu kaydının taşınmazlara uyduğunun saptanması halinde, taşınmazların orman niteliği ile tescile karar verilmesi doğru olmayacağından bu hususların belirlenmesi gerekir. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Bu nedenlerle, mahkemece, dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ait, 1944 ve 1955 tarihli hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak yapılan memleket haritaları getirtilerek ve davacı ve davalıların dayandığı tüm tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tapu müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden getirtilerek, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazlarıın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Böylesine yapılan bir araştırma sonucu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılması halinde, 13/07/1945 tarihinde yürürlüğü geçen 4785 sayılı Kanunun l. maddesi gereğince tapu kaydının yasal değerinin olmayacağı, ormanlar tevzi, iskan ve başka bir suretle kişiler adına özel mülk olarak tescil edilemeyeceği düşünülmelidir. Taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu sonucuna varılırsa; dayanak tapu kaydı mahalli bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, sınırlar zeminde mahalli bilirkişi yardımıyla tek tek bulunarak, fen bilirkişi krokisi üzerine yazılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı, sınırların doğruluğu komşu parsel malikleri ile bağ kurularak şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, 3402 sayılı Kanunun 20/a maddesine göre kayıt ve belgeler harita ve krokiye dayanmakta ve bunun yerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, kapsamlarının sözü edilen kroki ve haritaya dayanılarak belirlenmesi gerekeceği düşünülerek, sözü edilen tapu kaydı dayanağı haritada komşu parsellerle birlikte kadastro paftası üzerine, dayanak haritada belirtilen yol ve derelerden yararlanarak uygulanmak suretiyle kapsamı dayanak haritaya göre belirlenmeli, krokisi yok ise aynı Kanunun 20/c maddesi gereğince miktarı ile geçerli kapsamı bulunmalı, birden çok tapu kaydının aynı yere uyması halinde, eski tarihli tapu kaydının geçerli olacağı düşünülmeli, tapu malikleri ile davacı ve davalılar arasında bağ kurulmalı, varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği, kimden kime kaldığı sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı M.. T.. vekili, dahili davacılardan H. G.ile A.. D.. mirasçılarından Ş.. B.., V.. D.. ve İ.. T..’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27.11.2014 günü oybirliği ile karar verildi.