Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/6347 E. 2014/10738 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6347
KARAR NO : 2014/10738
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2014
NUMARASI : 2013/34-2014/69

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi ile beyanlar hanesindeki kamulaştırma şerhinin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı M.. B.. adına Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Çınarcık İlçesi, … Mevkii 500 parsel sayılı 13.812,50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, çalılık niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Daha sonra Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/175-1989/138 sayılı kararı Hazine adına olan tapu kaydı iptal edilerek, Çınarcık Belediye Başkanlığı adına tescil edilmiş, İ. D.. tarafından açılan, Yalova Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/450-995 sayılı kararı ile de Belediye adına olan tapu kaydı iptal edilerek İ. D.. adına tescil edilmiş, Hazine aleyhine açılan davanın ise tapu maliki olmadığından husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Daha sonra İmar uygulaması üzerine de, 1796 ada 5 ve dava dışı parsellere ifraz edilmiştir. 1796 ada 5 parsel sayılı 5.884,20 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliği ile davalıların miras bırakanı İsmail Dönmez adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı M.. B.. ile O.. B.. (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) 19.02.2010 tarihli dava dilekçesiyle, …. İlçesi 1796 ada 5 parsel sayılı taşınmazın, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiasıyla, 2/B’lik alanda kalan kısmının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Orman Yönetimi, 09.08.2010 tarihli harçlı katılımı ile taşınmazın eylemli orman olan kısımlarının tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle davaya katılmıştır.
Davacı M.. B.. adına Hazine vekili, 17.05.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle, dava konusu 1796 ada 5 parsel sayılı taşınmazın eylemli orman olan kısımlarının orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle davaya katılmıştır.
Dosya arasında bulunan Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/134-410 sayılı dava dosyasında, davacı Orman Yönetiminin, çekişmeli 1796 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalıların elatmalarının önlenmesine ve tapu kaydının beyanlar hanesindeki kamulaştırma şerhinin silinmesine karar verilmesi istemiyle açtığı dava sonucu, mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen 3.930,18 m2 yüzölçümlü bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalıların bu yere yönelik elatmalarının önlenmesine karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.02.2009 gün ve 2008/17098-2009/3187 sayılı kararı ile onanarak, 13.05.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Bu ilâm tapuda infaz edilerek, dava konusu 5 nolu parsel iptal edilerek, 1796 ada 6, 7 ve 8 nolu parsellere ayrılmış, 1796 ada 6 nolu parsel 3930,18 m2 yüzölçümü ve orman niteliğinde Hazine adına, 1796 ada 7 nolu parsel 868.31 m2 yüzölçümü ile arsa niteliğinde İsmail Dönmez adına, 1796 ada 8 nolu parsel ise 1085,71 m2 yüzölçümü ile arsa niteliğinde İsmail Dönmez adına ifrazen 18.02.2013 tarihinde tapuya tescil edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulü ile, davalı adına tapuya kayıtlı Yalova İli, Çınarcık İlçesi, …. Mevkiinde 1796 ada 5 sayılı parselden ifrazen oluşan, 3930,18 m2’lik 1796 ada 6 nolu parselin tamamının orman olması sebebi ile tapu kaydının iptali ile Orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, taşınmazın tapu kaydı üzerinde bulunan tüm şerhlerin terkinine, davacı tarafın men’i müdahale talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen 2/B içinde kalan ve eylemli orman olan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi ve beyanlar hanesindeki kamulaştırma şerhinin silinmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1945 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1957 yılında arazi kadastrosu, 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve 23.08.1991 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazla ilgili, Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/134 E.- 410 K. sayılı dava dosyasında, davacı Orman Yönetiminin, çekişmeli 1796 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle açtığı dava sonucu, mahkemece davanın kabulüne; dava konusu taşınmazın bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen 3.930,18 m2 yüzölçümlü bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.02.2009 gün ve 2008/17098-2009/3187 sayılı kararı ile onanarak, 13.05.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Bu ilam tapuda infaz edilerek, dava konusu 5 nolu parsel iptal edilerek, 1796 ada 6, 7 ve 8 nolu parsellere ayrılmış, 1796 ada 6 nolu parsel 3930,18 m2 yüzölçümü ve orman niteliğinde Hazine adına, 1796 ada 7 nolu parsel 868.31 m2 yüzölçümü ile arsa niteliğinde İsmail Dönmez adına, 1796 ada 8 nolu parsel ise 1085,71 m2 yüzölçümü ile arsa niteliğinde İsmail Dönmez adına ifrazen 18.02.2013 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın zaten orman niteliği ile tapuya tescilli bulunan 1796 ada 6 parsel hakkında tekrar orman niteliği ile tescile karar verilmiştir. Bu parsel, davanın devamı sırasında zaten orman niteliği ile tescile karar verildiğinden, bu parsel yönünden dava konusuz kalmış olup, bu parsel hakkında davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Bu durumda davanın konusu, 1796 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar olup, mahkemece kesinleşmiş orman tahdit ve 2/B haritasına dayalı araştırma inceleme sonucu dava konusu 1796 ada 7 ve 8 nolu parsellerin tamamının 2/B alanında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun” hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Kanunun 2/1-b maddesi uyarınca, bu Kanun uygulamasında “2/B alanları”; 6831 sayılı Kanunun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendine veya kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yerleri ifade etmektedir.
6292 sayılı Kanunun 7. maddesinde, hukuk Devletinin bir gereği olarak, tapu sicilinin tutulmasından Devletin sorumlu olduğu da dikkate alınarak ve ayrıca, vatandaşların Devlete olan güveninin devamının sağlanması amacıyla, tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtlarının geçerliliği, belirtmelerin terkini ve iade edilecek taşınmazlarla ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre Kanunun 7. maddesinin: birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır…”; birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca “Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir,…”; birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca “Bu fıkra (yani, 7. maddenin birinci fıkrasının “a” ve “b” bentleri) kapsamında kalan taşınmazların kullanıcılarının kayıt maliklerinden farklı kişiler olmaları ve kayıt maliklerinin bu fıkradan yararlanmak istemeleri hâlinde, kullanıcılar bu Kanunda belirtilen şartları taşısalar dahi doğrudan satış hakkından yararlanamazlar.”; ikinci fıkrası uyarınca, “Birinci fıkra kapsamında kalan taşınmazlardan orman sınırı dışına çıkartılacak yerlerde bulunan ve Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/B belirtmesi konulması gereken taşınmazların tapu kütüklerine 2/B belirtmesi konulmaz ve bunlar hakkında dava açılmaz.”
6292 sayılı Kanunun “Davalar” başlıklı 9. maddesinin ikinci fıkrasında da, “Bu Kanuna göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2/B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmaz, açılmış ve devam eden davalar durdurulur. Durdurulan bu davalara konu taşınmazlar hakkında hak sahipleri veya ilgilileri tarafından bu Kanunda belirtilen süreler içinde gerekli başvuruların yapılmaması veya başvuru yapılmasına rağmen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde mahkemelerce bu davalara devam edilerek genel hükümlere göre karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceğinin; keza, özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtlarının geçerli kabul edileceğinin; yine, aynı Kanunun “Tasarrufa geçme” başlıklı 3. maddesinin ikinci fıkrasında, 2/B alanlarında bulunan taşınmazların tapu kütüklerinde 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi ile aynı maddenin birinci fıkrasının (B) bendine göre orman sınırları dışına çıkartıldığı yönünde yer alan belirtmelerin, ilgisine göre Orman Genel Müdürlüğünün veya M.. B..nın ya da idarenin talebi üzerine tapu idarelerince terkin edileceğinin öngörülmüş bulunmasına göre, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında bulunan ve tapu kütüklerine 2/B belirtmesi konulan taşınmazların kayden maliki olan kişilerin, idareye başvurmalarını gerektiren bir işlem ve süre öngörülmediği gibi bu kişilere idareye başvurmaları yönünde kanunen getirilen bir yükümlülükten söz etmek mümkün değildir. Burada konumuz çerçevesinde ve Kanunun 9. maddesinin ikinci fıkrası bağlamında, ancak, Kanunun 6. maddesi hükümlerine göre 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen veya bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce veya sonra kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen ve “hak sahibi” sayılan kişiler açısından öngörülen bazı yükümlülük ve sürelerden (m. 6/1-16); keza, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen ve kesinleşen kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazların iadesi bakımından, ilgililerin 6292 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 26.04.2012 tarihinden itibaren iki yıl içinde idareye başvurmaları gereğinden bahsedilebilir (m. 7/1-a bendi son cümle; (b) bendi son iki cümle). Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, Hazine tarafından, taşınmazın 2/B alanında kaldığı iddia ederek açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması sözkonusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalarda; yargılama sırasında, Hazine davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmez veya vazgeçmeyeceğini bildirir ve tapu kütüğündeki 2/B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmemiş olursa, “Hazinenin davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; mahkemece, 1796 ada 6 sayılı parsel yönünden, davanın konusuz kalması nedeniyle, karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken, yeniden tapu iptali ve tescil kararı verilmesi, 1796 ada 7 ve 8 sayılı parseller yönünden ise; 6292 sayılı Kanun gereğince, davacı Hazinenin davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 18/12/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.