Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/6310 E. 2014/7376 K. 09.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6310
KARAR NO : 2014/7376
KARAR TARİHİ : 09.09.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2014
NUMARASI : 2014/30 D. İş -2014/30

Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı tarafından 17.04.2014 tarihli dilekçe ile özetle “…Hâkimin, taraflar arasındaki tazminat davasına delil olarak sunulan 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/1126 Esas sayılı dosyasını karara bağlayan hâkim olduğu, mahkumiyet kararı vermekle eldeki davaya ilişkin olarak görüşünü açıkladığı…” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Reddedilen Hâkim …. (3….)’ün, talebin reddinin gerektiği yönündeki görüşü üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin REDDİNE ve ret talebinde bulunan davalının 2.000.- TL para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
HMK.38/1. maddesi “Hâkimin reddi sebebini bilen tarafın, ret talebini en geç ilk duruşmada ileri sürmesi gerekir. Taraf, ret sebebini davaya bakıldığı sırada öğrenmiş ise en geç öğrenmeden sonraki ilk duruşmada, yeni bir işlem yapılmadan önce bu talebini hemen bildirmek zorundadır. Belirtilen sürede yapılmayan ret talebi dinlenmez”.
Somut olayda, davalı taraf, 1. Sulh Ceza Mahkemesi müstemir yetkili iken verilen karar nedeniyle hâkimin görüşünü açıkladığı nedeniyle reddi hâkim isteminde bulunmuş ise de, reddedilen hâkim tarafından görüşünü açıkladığı karar, 08.11.2012 tarihinde verilmiş olup reddedilen hâkim Asliye Hukuk Mahkemesi’nde derdest bulunan eldeki davanın duruşmasına ilk olarak 26.09.2013 tarihinde çıktığı, bu duruşmada davalı vekilinin hazır olduğu, ayrıca davalı asil tarafından da 24.01.2014 tarihli dilekçe ibraz edildikten sonra 20.02.2014 tarihli duruşmaya katılındığı anlaşıldığından, ret istemi HMK 38. maddesinde belirlenen sürede yapılmamıştır. Hal böyle olunca reddi hâkim isteminin süresinde yapılmaması nedeniyle reddi gerektiği ve bu halde de usûlden reddedildiğinden disiplin para cezası uygulanma imkanı olmadığından merci kararının bozulması gerekmiştir.
Ayrıca, HMK 36/1-b maddesi uyarınca, davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olma durumu reddi hâkim nedeni olarak düzenlenmiş olup, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda karar verilmesi hali HMK 36. maddesi anlamında görüş açıklamak olarak değerlendirilemez.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.