YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6271
KARAR NO : 2014/9776
KARAR TARİHİ : 25.11.2014
MAHKEMESİ : Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2012/83-2013/908
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar H.. H.. ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı N.. A.., 29.04.2011 tarihli dava dilekçesinde sınırları yazılı, K. Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı şartların gerçekleştiğini ileri sürerek, Medenî Kanunun 713. maddesine göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne; 15/11/2013 tarihli krokide (B) harfiyle işaretli 1110 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar H.. H.. ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesine göre açılan tescil davasıdır.
Yörede, orman kadastrosu yapılmamıştır. Arazi kadastrosu 09/11/1984 tarihinde kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz tesbit harici bırakılmıştır.
Mahkemece, (B) harfiyle işaretli taşınmaz bölümü yönünden orman sayılan yerlerden olmadığı ve davacı yararına kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; hükme esas alınan uzman orman bilirkişi raporunda 1957 tarihli memleket haritası ve 1984 tarihli hava fotoğrafları incelenmiş, taşınmazın bu belgelerde açık alanda yer aldığı açıklanmıştır. İncelendiği bildirilen 1984 tarihli hava fotoğrafı rapora eklenmediği için denetlenemediği gibi; memleket haritasında taşınmazın sınırından ırmak geçtiği ve davalı yerin kumluk alanda kaldığı anlaşıldığı halde jeolog bilirkişi dinlenmemiş, buna göre zilyedlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmamış, taşınmazın arazi kadastrosu yapılırken neden tespit harici bırakıldığı belirlenmemiş, sınırdaki .. parsel ve yine paftada doğu yönde görülen .. parsel sayılı komşu taşınmazların tesbit tutanakları, dayanak belgeleri getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri araştırılmamıştır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek, hayvan otlatmak, ağaç kesmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar – ihyanın tamamlandığı tarihten, davanın açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazın, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar-ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden 15 – 20 yıl önce çekilen hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen orijinal renkli memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi zorunludur.
O halde; mahkemece yeniden yapılacak keşifte, 1980’li yıllara ait memleket haritası ve hava fotoğrafları ile yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, bu belgelere göre orman ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ifade edilen orman içi açıklık konumunda olup olmadığı, arazi kadastrosu sırasında hangi nitelikle tesbit harici bırakıldığı belirlenmeli, jeolog bilirkişiden yakındaki ırmağın taşınmaza etkisinin ne olduğu, taşkın tehlikesi bulunup bulunmadığı, ıslah ve set çalışmalarının yapılıp yapılmadığı, ne zaman yapıldığı konularında ayrıntılı rapor alınmalı, … parsel sayılı komşu taşınmazların tesbit tutanakları, dayanak belgeleri, kesinleşenlerin tapu kayıtları, tescil kararı ile oluşmuşlarsa dava dosyaları getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri araştırılmalı, bundan sonra toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar H.. H.. ve Orman Yönetimi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.