YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6257
KARAR NO : 2014/7112
KARAR TARİHİ : 08.09.2014
MAHKEMESİ : Gölköy Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2014
NUMARASI : 2009/103-2014/105
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında G.Mahallesi . ada 1 parsel sayılı 23065,23 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden mera niteliğiyle orta malı olarak sınırlandırılmıştır.
Davacı Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece kesin mehil içerisinde keşif avansının yatırılmamış olması nedeniyle davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespitteki gibi sınırlandırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Yargıcın dava konusu şeyi inceleyerek onun hakkında bütün duygularıyla bilgi edinmesi olarak tanımlanabilen keşif; taşınmazlarla ilgili davalarda, dava konusunun yerinde görülüp incelenmesi biçiminde gerçekleşir (H..M.K. m. 288 vd.). Keşfe gidilebilmesi için mahkemenin bu konuda bir ara kararı oluşturması zorunludur. Bu kararda keşif giderlerinin, keşif giderini yatıracak tarafın ve bunun için gerekli önel ve/veya kesin önelin avukatla kendini temsil ettirmeyen taraf keşif istemişse, kesin önel içerisinde giderleri yatırmamanın sonuçlarının açıklıkla anlatılması; tanık dinlenip, bilirkişi incelemesi yapılacak ise, bu hususun ve keşif günü ile saatinin belirtilmesi; bunun doğal sonucu olarak; hâkim, katip ve götürülecekse mübaşir için yol tazminatının (492 sayılı Harçlar Kanunu m. 34); keşif isteyen taraftan keşif aracını bizzat sağlaması istenemeyeceğinden; mahkeme, yapacağı işe, süresine ve gideceği yere göre gerekli gördüğü aracı kendisi belirleyip, temin edeceğinden, araç için ödenecek para miktarının; keşifte dinlenecek bilirkişi ve tanıkların isimlerinin ve ücretlerinin; bilirkişi ve tanıklarla, gerekiyorsa taraflara keşif gününün haber verilebilmesi için gönderilecek davetiye giderlerinin gösterilmesi yanında, yatırılacak avansın tutarı ile yatıracak tarafın ekonomik gücü, keşif tarihi ve tebligatların ulaşması için geçecek süre gözetilerek keşif gününden önceye rastlayan bir tarihin belirlenmesi ve bunda Tebligat Kanunu ile Tebligat Tüzüğünün gözönünde tutulması zorunludur.
Anılan hususları kapsamayan ve belirlenecek bir miktarın keşif gününe kadar yatırılması biçiminde kurulacak ara kararı ve buna dayalı olarak verilecek önel ve kesin önelin uygulamada H..M.K. m. 324, 94 açısından bir sonuç doğurması olanağı bulunmamaktadır (H.G.K. 26.02.1975 T. 1972/1-1273 E., 1975/258 K; H.G.K. 18.02.1983 t, 1980/1-1284 E. 1983/141 K. H.G.K. 30.12.1992 t. 1992/16-666 E., 1992/769 K.; 20 H.D. 14.12.1992 t, 1992/16198-7040).
Öte yandan, bu koşulların tam olarak yerine getirilmemesi, keşif giderlerine itiraz hakkı olan gider yükümlüsünün bu hakkını kullanmasına da engel oluşturur.
Yukarıda açıklanan, yasa ve yerleşmiş Yargıtay uygulamasına aykırı olarak kurulan ara kararları sonucu verilen önel ve kesin önele dayanılarak, keşif giderlerinin yasal sürede yatırılmadığından söz edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması bozma nedenidir.
Kaldı ki; kadastro tespitine itiraz davaları tespit malikine karşı açılır. Mera niteliği ile sınırlandırılan taşınmazların mülkiyet hakkı Hazineye, kullanma hakkı köy veya belediyeye aittir. Bu tür davalarda Hazine ile kullanma hakkı olan köy veya belediye zorunlu dava arkadaşıdır. Davalı parsel, mera niteliğiyle sınırlandırıldığı halde, ilgili Gölköy Belediyesine husumetin yaygınlaştırılmamış olması da usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerde davacı Orman Yönetimi temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.