YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6209
KARAR NO : 2014/9306
KARAR TARİHİ : 10.11.2014
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Gölköy İlçesi, Kale Köyü 212 ada 7 ve 9 parsel sayılı sırasıyla 375,36 m² ve 518,68 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, çayırlık niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden davalılar adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, davalılar yararına imar ve ihya ile zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, çekişmeli taşınmazların kadastro tesbitinin iptaliyle 15/02/2011 tarihli teknik bilirkişi rapor ve eki krokisinde (A) harfiyle işaretli bölümlerinin orman niteliğiyle Hazine adına, (B) harfiyle işaretli bölümlerinin tesbit gibi tesciline karar verilmiş; davacı Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazların (B) harfiyle işaretli bölüme yönelik temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21/03/2012 tarihli ve 2012/3032 E. – 4355 K sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemenin 2008/1066 (Dairenin 2011/16400) Esas sayılı dosyasında keşifte bilgisine başvurulan orman bilirkişi … tarafından sunulan rapor ekindeki 1959 tarihli memleket haritasında, 212 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar tamamen açık alanda, 8, 9, 10 ve 11 sayılı parsellerin ise çok az bir kısmı yeşil alanda, mahkemenin 2008/1047 (Dairenin 2011/16775) Esas sayılı dosyasında sunulan kurul raporu ekindeki 1959 tarihli memleket haritasında 6 sayılı parsel tamamen açık alanda işaretlenmiş iken 7, 8, 9, 10 ve 11 sayılı parsellerin yarıya yakın bir kısmı yeşil alanda, mahkemenin 2008/1375 ve 1376 (Dairenin 2011/16778 ve 16732) sayılı dosyalarında sunulan kurul raporunda 6 sayılı parsel tamamen yeşil, 7 sayılı parselin büyük bir kısmı yeşil, 8, 9, 10 ve 11 sayılı parsellerin ise yarıya yakın bir kısmının yeşil alanda, mahkemenin 2008/1043 (Dairenin 2011/15719) Esas sayılı dosyasında sunulan kurul raporunda bu defa 6 sayılı parselin tamamına yakın bir kısmı yeşil, 7 sayılı parselin yarısından fazlası yeşil, 8, 9, 10 ve 11 sayılı parsellerin yarıya yakın bir kısmı yeşil alanda işaretlenmiştir. Çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz gerekçesiyle, anılan dosya kararları bozulmuştur. Eldeki dosyada…. tarafından aynı uygulama yapılarak sunulan bilirkişi kurul raporunun hükme dayanak yapıldığı anlaşılmaktadır. Aynı adada ve aynı konumda bulunan taşınmazlarla ilgili orman bilirkişi ve orman bilirkişi kurulu raporlarında taşınmazlar memleket haritasında farklı yerlerde işaretlenmiş olması nedeniyle çelişkilidir. Çelişkili bilirkişi raporlarına dayalı hüküm kurulamaz.
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) Ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra 212 ada 9 sayılı parsele ilişkin dava hakkında ayırma kararı verilmiş ve yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine, 212 ada 7 sayılı parselin kadastro tesbitinin iptaline, 16/12/2013 havale tarihli rapor ekindeki krokide (B) harfi ile gösterilen 144,72 m²’lik kısmın davalı adına tapuya kayıt ve tesciline, krokide (A) harfi ile gösterilen 230,64 m²’lik kısmın ifrazı ile aynı ada son parsel numara ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından taşınmazın (B) harfli bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Yörede 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış ve 23/05/2008 – 23/06/2008 tarihleri arasında ilân edilmiş arazi kadastrosu vardır.
Dosya kapsamı, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 212 ada 9 sayılı parsel yönünden ayırma kararı verildiği halde, 212 ada 9 sayılı parsel tesbit maliki …’ın karar başlığında davalı olarak isminin yazılmış olması doğru görülmemiş ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, karar başlığında davalı olarak yazılan … isminin karardan çıkartılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla …M.K.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 10/11/2014 günü oybirliği ile karar verildi.