YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6199
KARAR NO : 2014/9802
KARAR TARİHİ : 25.11.2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişiler 19.12.2003 tarihli dilekçeleriyle, … Köyünde bulunan dava dışı 321 sayılı parselin bitişiğinde ekli krokide sarı renk ile gösterdikleri taşınmazın, 1956 yılı arazi kadastrosunda tapulama dışında bırakıldığı, murisleri …tarafından imar ve ihya edildiği, zeytin ağaçları dikildiği, tahıl ekerek zilyet edildiği, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğu iddiasıyla Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı …, davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Yargılama sırasında husumet… Köyü Tüzel Kişiliğine yaygınlaştırılmıştır.
Mahkemece davanın kabulü ile (A) harfi ile 9450 m² yüzölçümlü taşınmazın veraset belgesindeki payları oranında davacılar adlarına tapuya kayıt ve tesciline dair verilen karar, Hazine tarafından temyiz edilmekle Dairenin 27.09.2007 gün 2007/10423 – 11477 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Dairenin az yukarıda tarih ve sayısı belirtilen bozma kararında özetle; “….çekişmeli taşınmazın Kuruçay çayı yatağı olup olmadığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine konu edilebilecek yerlerden olup olmadığı, imar ve ihya koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, çay yatağı değil ve imar ihya edilmişse, dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ve malik sıfatıyla çekişmesiz yargısız zilyet edilip edilmediği hususunda jeolog bilirkişi ve ziraat uzmanı bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı kabul edilse dahi, 1956 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosunda tapulama dışı bırakılma nedenine göre, orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırılan alanlar ile orman sınırları dışında bırakılan toplu tarım ve iskan alanlarının arasında yer aldığı da gözetilerek, doğudaki Kuruçay çayından sonra gelen devlet ormanın devamı niteliğinde olduğu için tapulama dışı bırakılıp bırakılmadığı incelenip tartışılmalı, orman ve ormanın devamı olması nedeniyle tesbit harici bırakılmışsa H.G.K.nun 12/05/2004 gün ve 2004/8 – 242 – 292 sayılı kararında açıklandığı gibi arazi kadastrosunun yapıldığı yıllardaki kadastro ekiplerinin ormanla ilgili çalışma yöntemleri gözönünde bulundurulduğunda davaya konu taşınmazın yer aldığı arazi bölümünün de orman olarak tesbit dışı bırakıldığının kabulü zorunlu olacağından, 1987 yılında 4785 sayılı Kanun gözetilerek yapılan orman kadastrosunda çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı ana kadar, orman sayılan yerlerden olduğundan sürdürülen zilyetliğin hukuki değer taşımayacağından dava tarihine kadar, 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolmadığı düşünülmeli…” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve fen bilirkişinin raporunda (A) harfileri ile 9465 m² yüzölçümlü taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğiyle, Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.10.2003 gün ve 2 003/1388-1372 sayılı veraset
belgesindeki payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, arazi kadastrosunda tapulama harici bırakılmış taşınmazın, imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, Medenî Kanunun 713 maddesi gereğince tapuya tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Çığlık Köyünde (beldesinde) 3116 sayılı Kanuna göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi; daha sonra 1976 yılında yapılıp, ekip çalışmaları 23.4.1977, komisyonun itirazların incelenmesine ilişkin çalışmaları da 13.4.1982 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1987 yılında yapılıp dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
Çığlık Köyünde genel arazi kadastrosu 1956 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmaz bu işlemde taşlık olarak tapulama dışı bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman kadastro sınırları dışında bırakıldığı ve evveliyatının düşük eğimli makilik olduğundan orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının, imar planına alındığı 07.02.2001 tarihinden önce oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 25/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.