Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/6176 E. 2014/9968 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6176
KARAR NO : 2014/9968
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24/04/2014 gün ve 2014/2382 – 2014/4977 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı … …mirasçısı … vekili ile yine davalı mirasçıları … ve arkadaşları vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Narhisar Köyü, 127 ada 66 parsel sayılı 8701,07 m² yüzölçümündeki taşınmaz, zeytinlik niteliğiyle, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanılarak davalı … …adına tesbit edilmiştir.
Davacı … Yönetimi vekili; 13/06/2008 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu taşınmazın kesinleşen Devlet Ormanı sınırları içerisinde olan yerlerden olduğu iddiasıyla, davalı adına yapılan kadastro tespitini iptali ve taşınmazın orman vasfıyla tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3135,02 m² yüzölçümündeki bölümünün orman niteliği ile Hazine, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 5566,05 m² yüzölçümündeki bölümünün ise, tesbit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş; Orman Yönetiminin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/02/2012 tarih, 2012/1422 – 2608 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Yörede ilk orman kadastrosunun seri usûlle ve hava fotoğrafı yöntemiyle yapıldığı, orman kadastrosu hangi yöntemle yapılmışsa mahkemece uyuşmazlığın çözümünde de o yöntemin uygulanması gerektiği halde, bu yönde inceleme yapılmadığı, Dairenin iade kararı üzerine yapılan uygulamada taşınmazın orman sınırları içinde ve dışında kalan bölümlerinin hükme esas alınan krokiden farklılık gösterdiği, bu durumun bilirkişilerce yeterli inceleme yapılmadığı kanısı uyandırdığı “açıklandıktan sonra” yeniden keşif yapılarak yörede ilk kez 1965 yılında yapılan orman kadastrosunda kullanılan, orman sınır nokta ve hatlarının işlenmiş olduğu hava fotoğrafının uygulanıp esas alınarak sonucuna göre bir hüküm kurulması] gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 127 ada 66 sayılı parselin 07/05/2013 tarihli ek rapor ekindeki krokide (A1, A2 ve A3) ile gösterilen toplam 3573,56 m² yüzölçümündeki bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına; aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 5127,61 m² yüzölçümündeki bölümün ise payları oranında davalı mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş, Daire; kararında hükmü sadece Orman Yönetiminin temyiz ettiği belirtilerek hüküm onanmıştır.
Davalı … …mirasçısı … vekili ile yine davalı mirasçıları … ve arkadaşları vekili, bu kez kararın düzeltilmesini istemiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1966 yılında seri bazında ve hava fotoğrafı yöntemiyle orman kadastrosu yapılmış ve kesinleşmiştir. Daha sonra 1992 yılında yapılıp, 12/03/1998 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
Dairece; Orman Yönetiminin temyiz itirazları yönünden hükmün onanmasına karar verilmiş ise de; davalı gerçek kişiler mahkeme kararını süresinde verdikleri 01.08.2013 tarihli dilekçe ile temyiz etmiş oldukları halde, Dairece, davalı gerçek kişiler yönünden sehven temyiz incelemesi yapılmadığı anlaşıldığından; davalı gerçek kişilerin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin önceki onama kararı kaldırılarak, hükmü temyiz eden davacı … Yönetimini de kapsayacak şekilde işin esasının incelenmesine karar verildi. Buna göre;
1) Davalı … …mirasçısı … vekili ve … ve arkadaşları vekilinin krokide (A1), (A2) ve (A3) ile gösterilen bölümlere yönelik itirazları yönünden;
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın krokide (A1), (A2) ve (A3) ile gösterilen bölümlerinin kesinleşmiş orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu, her ne kadar krokide (A1), (A2) ve (A3) ile gösterilen bölümler orman tahdit haritasında 6831 sayılı Kanunun 2/B madde alanında gösterilmiş ise de, orman kadastro tutanaklarında bu bölümlerin 2/B madde ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmadığı, ancak, orman kadastro haritasında tersimat hatası yapılarak bu bölümlerin 2/B madde alanında gösterildiği anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı gerçek kişilerin krokide (A1), (A2) ve (A3) ile gösterilen bölümlere yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile krokide (A1), (A2) ve (A3) ile gösterilen bölümler yönünde usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalılardan … …mirasçısı … vekilinin krokide (B) harfi ile gösterilen taşınmazdaki … ve …’a verilen paylara yönelik ve davacı … Yönetiminin krokide (B) ile gösterilen bölümün mülkiyetine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen bölümün kesinleşmiş orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece, bu bölüm yönünden davacı … Yönetiminin davasının reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalılardan … ve … 13/03/2013 tarihli celsede; taşınmazdaki hisselerini davalı …’a sattıklarını beyan etmelerine rağmen, mahkemece, bu kişilere hisse verilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan “…davalılar muris … …mirasçıları olarak Milas Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1449 Esas,1451 Karar sayılı veraset ilâmına göre miras payları 10 pay kabul edilerek, 3 payının … oğlu …, 2 payının … oğlu …, 2 payının … oğlu …, 2 payının … kızı Ayfer Uçar (Aktaş),1 payının … oğlu … adına…” ibaresi hükümden çıkartılarak, bunun yerine “… 7 payının … oğlu …; 2 payının … oğlu … ve 1 payının … oğlu … adlarına…” ibaresi yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … …mirasçısı … vekili ile yine davalı mirasçıları … ve arkadaşları vekili yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 24/04/2014 gün ve 2014/2382 – 2014/4977 sayılı onama kararı kaldırılarak, yerel mahkemenin 17/07/2013 gün ve 2012/19 – 2013/22 sayılı; krokide (A1, A2 ve A3) ile gösterilen bölümler hakkındaki kararının; bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle ONANMASINA, krokide (B) harfi ile gösterilen bölüm hakkındaki kararının ise, iki numaralı bentde açıklanan nedenlerle aynı bende gösterilen düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.