Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/6103 E. 2014/7468 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6103
KARAR NO : 2014/7468
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2013
NUMARASI : 2012/655-2013/456

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi katılanlar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Atakent Beldesi, Çankaya Mahallesi Ç. Mevkiinde bulunan 7 dönüm civarındaki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, rızaî taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.
Yargılama sırasında F.U. ve arkadaşları vekili, 29.04.2009 tarihli dilekçe ile; taşınmazın H. U. ve O. Ü. mirasçıları arasında iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tâbi olduğunu ileri sürerek, paylaşım yapılmadığından miras payları oranında müvekkilleri adlarına tescili talebiyle asli müdahil sıfatıyla davaya katılmışlardır.
Mahkemece davacı ve katılan gerçek kişilerin davasının reddine, katılan F.. Ü..’ın davasının 1086 sayılı H.M.U.K.’nın 409/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükmün davacı gerçek kişi vekili ve katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Bozma kararında mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın yeterli olmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmuş, 6100 sayılı Kanunun 150/5. maddesi hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde katılanlar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafça davanın yenilenmesi için öngörülen süre henüz dolmadan yörede genel arazi kadastrosuna başlandığı, çekişmeli yerin Atakent Beldesi, S. Mahallesi 1933 parsel altında tutanağı düzenlenerek temyize konu dosyadaki dava nedeniyle malik hanesinin de boş bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bundan ayrı; dava dosyasında yer alan ve keşifte hazır bulunan fen bilirkişisi tarafından düzenlenmiş bulunan kroki ile pafta örneği birlikte incelendiğinde yalnızca 1933 parsel değil, 1932 parselin de dava kapsamında olduğu görülmektedir. Bu durumda, dava kadastro tespitine itiraz davasına dönüşmüştür. Tutanağın düzenlendiği günde kadastro mahkemesinin görevi başladığından; mahkemece, 1932 parsele ait tutanak da dosya arasına konulup davalı hale getirildikten sonra görevsizlik kararı verilmelidir. Görev kamu düzeni ile ilgili olduğundan, taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de gözetilmesi gereklidir. Değinilen yön gözardı edilerek kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.