Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/5989 E. 2014/10675 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5989
KARAR NO : 2014/10675
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/02/2012
NUMARASI : 2009/160-2012/107

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili 11/01/2007 tarihli dilekçesi ile; müvekkillerinin murisine ait olan 22.000 m² yüzölçümlü 1 ada 78 parsel sayılı taşınmazın toprak tevzii komisyonunca 4753 sayılı Kanun uyarınca tapulandırıldığını,bu taşınmazın toprak tevzii komisyonu ve maki tefrik komisyonunca orman sınırları dışına çıkarılmış olmasına rağmen, yörede 1996 yılında yapılan orman tahdidi sırasında bir kısmının orman sınırları içinde bir kısmının ise Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda bırakıldığını ileri sürerek, orman sınırlamasının iptali istemiyle dava açmıştır.
Asliye hukuk mahkemesince, dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği ve henüz kesinleşmediği belirtilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosya kadastro mahkemesine gelmiştir.
Kadastro mahkemesince, davacının dava ettiği taşınmazın davacılar adına tesbit edilen 163 ada 133 parsel sayılı taşınmaz olmayıp tapu kaydı kapsamında kalmasına rağmen, orman tahdit sınırları içerisinde kalan kısma yönelik olduğu ve bu kısım için kadastro tutanağı düzenlenmediği gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesince davanın orman tahdidinin iptaline yönelik olup, orman tahdidinin kesinleştiği, dava konusu taşınmaz için arazi kadastrosu sırasında kadastro tutanağı düzenlenmediği taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kalan kısma yönelik eski tapu kaydına dayalı olarak orman tahdidinin iptali ve tescili talep edildiğinden Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildikten sonra, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu davacı kişilerin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir.
Davacılar tarafından, 4753 sayılı Kanun ile tahsis edilip Ocak 1952 tarih ve 22 sıra sayısı ile tapu siciline tescil edilen taşınmazın, orman kadastro sınırı içinde bırakıldığı iddiasıyla 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre içinde orman kadastrosuna itiraz edilmiş, yargılama sırasında taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastro çalışmaları yapılmış olup, davalı taşınmaz hakkında tesbit tutanağı düzenlenmemiştir. Ancak, dayanılan tapu kaydı, bu genel arazi kadastrosu sırasında 163 ada 113 ve 135 sayılı parsellere de uygulanmış olup, bu parsellere ilişkin tapu kayıtları dosya arasına getirtilmemiş, kimin adına ve ne miktarda tescil edildiği araştırılmamış, toprak tevzi haritası taşınmazlara uygulanmamış, dava konusu edilen orman ve 2/B parseli hakkında tutanak düzenlenip düzenlenmediği, tapuya tescil edilip edilmediği araştırılmamış, Hazine adına tapuda kayıtlı ise mülk sahibi Hazinenin davaya dahil edilip edilmeyeceği düşünülmemiştir. Ayrıca, mahkemece, dava konusu taşınmazın tahsis amacına uygun kullanılmadığı belirtilmişse de, maki tefrikinin yapıldığı 1952 yılı öncesinde taşınmazın niteliği araştırılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Mahkemece, dava dışı 163 ada 113 ve 135 parsel sayılı taşınmazların onaylı kadastro tutanağı ve tapu kayıt örnekleri, dava konusu taşınmazların içinde yer aldığı orman ve 2/B parselinin varsa kadastro tesbit tutanağı örneği ile onaylı tapu kaydı örneği, komşu parsel tutanak ve varsa dayanakları, 1 ada 78 parsel numaralı tevzi parsellerinin haritası, varsa 1952 yılı öncesine ait en eski eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ve toprak tevzi haritası ölçeğine, yine kadastro paftası ve toprak tevzi haritası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, dava konusu taşınmazın 1952 yılından önce orman niteliğinde olup olmadığı belirlenmeli, bu tarihten sonra taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetlik olup olmadığı raporlarla denetlenmeli, 2/B ve orman parseline Hazine adına tapu kaydı oluşturulmuşsa Hazine davaya dahil edilmeli, bundan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/12/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.