YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5971
KARAR NO : 2014/10038
KARAR TARİHİ : 02.12.2014
MAHKEMESİ : Kaş Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 23/08/2013
NUMARASI : 2009/65-2013/226
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve A.. K.. dışındaki davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında …. Köyü 233 ada 14, 24, 25, 27, 29, 30, 31 ve 32 parsel numaralı taşınmazlar, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle, 233 ada 17 sayılı parsel Nisan 1954 tarih ve 59 nolu tapu kaydı nedeniyle tarla, bahçe niteliğiyle davalılar adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazların imar ve ihya edilmediği, taşlık, kayalık ve çalılık niteliğindeki Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece; davanın kısmen kabul, kısmen reddine, 233 ada 14, 24, 25, 27, 29, 30, 31 ve 32 parsellerde kayıtlı taşınmazların kadastro tesbitlerinin iptali ile arsa vasfı ile Hazine adına; 233 ada 17 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın tesbit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından 17 sayılı parsele; A.. K.. dışındaki davalılar tarafından diğer parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki; taşınmazların tümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu, ancak, 233 ada 17 sayılı parsel dışındaki taşınmazlarda ekonomik amaca uygun zilyedlik bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmişse de; davalılar, tüm taşınmazların 233 ada 17 sayılı parselin tesbitine esas alınan tapu kaydı kapsamında olduğunu ileri sürmektedirler. 233 ada 17 sayılı parselin tesbitine esas alınan ve kadastro sırasında dava dışı 233 ada 13, 15, 16, 17, 18, 20 ve 23 sayılı parseller ile 232 ada 1, 2, 3 ve 4 sayılı parsellere de revizyon gören Nisan 1954 tarih 59 numaralı, 45818 m2 yüzölçümlü, sınırları D-G: Yol, B: K.., K: K… olan kayıt sulh hukuk mahkemesinin 1954/155-19 sayılı tescil kararı ile oluştuğu halde, mahkemece tescil kararı ve dayanağı olan kroki getirtilmeden ve revizyon parselleri araştırılmadan karar verilmiştir. 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesi hükmü ”Kayıt ve belgeler harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur” şeklindedir. Taşınmazların doğusunda ve batısında halen 339 ada 1 ve 347 ada 1 parsel numaralı Devlet Ormanı bulunduğundan aynı Kanunun 20/C maddesine göre tapu kaydının miktarına itibar edilmeli, kayıt miktarı hesaplanırken revizyon parsellerinden gerçek kişiler adına tescil edilip kesinleşenlerin yüzölçümleri gözönünde bulundurulmalı, kayıt miktar fazlası kesim yönünden ise sınırdaki ormandan açıldığı ve zilyedlikle kazanılabilecek yer olmadığı düşünülmelidir.
O halde; mahkemece bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, Nisan 1954 tarih 59 numaralı tapu kaydının müsbite evrakı arasında bulunan sulh hukuk mahkemesinin 1954/155-19 sayılı tescil kararı ile dayanağı olan kroki ve ayrıca revizyon parsellerinin tespit tutanakları, kesinleşenlerin tapu kayıtları getirtilmeli, davalı olanların dava sonuçları araştırılmalı, 3402 sayılı Kanunun 20/A ve C maddeleri gereğince kayıt kapsamı belirlenmeli, kaydın miktarı ile geçerli kapsamı dışında kalan taşınmazların sınırdaki ormandan açıldığı ve zilyedliğin süresi ve şekli ne olursa olsun kazanılamayacağı düşünülmeli, bundan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükme yöneltilen tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.