Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/594 E. 2014/2595 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/594
KARAR NO : 2014/2595
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

MAHKEMESİ : Devrek Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2005
NUMARASI : 2005/218-2005/270

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında .. Köyü 103 ada 137, 143 ve 381 parsel sayılı sırasıyla 4660,55 m2, 634,22 m2 ve 7918,04 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilliyetliği nedeniyle A.. O.. T.., M.. T.., İ.. T.., N.. T.., Ö.. T.., S.. T.., H..C.., E.. G.. ve N.. Ö.. adlarına tesbit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu ididasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne, dava konusu 103 ada 137, 143 ve 381 sayılı parsellerin kadastro tesbitlerinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, … Köyü 103 ada 137, 143 ve 381 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğundan bahisle orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma, taşınmazların orman niteliğinde olup olmadığını belirlemeye yeterli değildir.
Şöyle ki; dosya içersinde yer alan orman bilirkişi raporunda dava konusu 103 ada 137 ve 143 parsel sayılı taşınmazların tamamının, 103 ada 381 parsel sayılı taşınmazın ise bir kısmının 1944 tarihli hava fotografları ile 1958 tarihli memleket haritasında yeşil renk ile boyalı orman alanında kaldığı belirtilmesi karşısında, yeşil rengin neden kaynaklandığı açıklanmamış, memleket haritasında taşınmazların bulunduğu bölümlerin hangi rumuzla sembolize edildiği de belirtilmemiştir. 1944 tarihli hava fotoğrafları streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliği, konumu ve kullanım durumu, üzerinde bulunan bitkilerin, ağaçların yaşı, cinsi ve kapalılık durumları bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmemiştir. Komşu taşınmazların kadastro tutanak örnekleri ve dayanak belgeleri getirtilip dava konusu taşınmazları ne olarak sınır gösterdikleri araştırılmamış, bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Bu sebeplerle; mahkemece, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi, bulunamaması halinde bir orman mühendisi bir harita mühendisi bulunamaması halinde bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005  gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişilerden, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli,1944 tarihli hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun, o tarihlerde üzerinde bulunan bitkilerin, ağaçların; yaşı, cinsi ve kapalılık durumları bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmeli, taşınmazların memleket haritasında yeşil alana denkgelmesi halinde, yeşil rengin neden kaynaklandığı hava fotografları da incelenmek suretiyle belirlenmeli, harita üzerindeki semboller açıklanmalı, taşınmazların gerçek eğimlerini de açıklayan bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, keşifte, çekişmeli taşınmazlar hâkim tarafından gözlemlenmeli, üzerlerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı, çekişmeli yerleri sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi açısından komşu parsel tutanakları da getirtilip denetlenmeli, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.