YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5934
KARAR NO : 2014/7485
KARAR TARİHİ : 11.09.2014
MAHKEMESİ : Yeşilova Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2012/66-2013/182
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, 18.07.2012 tarihli dava dilekçesi ile B. Köyü . parsel sayılı 3400,00 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile davalılar adına tapu kayıtlı olan taşınmazın bir kısmının kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kaldığını belirterek, bu kısmın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tecsilini, tapusu iptal edilen bu kısma davalının müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kesinleşen orman sınırları içerisinde kalan taşınmaza yönelik açılmış tapu iptal ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 06.12.1975 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 09.06.2007 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi uyarınca yapılan fenni hataları düzeltme çalışması bulunmaktadır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporları ve dosya arasına alınan kayıtların incelenmesi sonucunda; dava konusu taşınmazın orman sınırının olmadığı ve kesinleşmiş orman kadastro sınırları içerisinde kalmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki, davacı dava dilekçesinde B.Köyünde bulunan .parsel sayılı taşınmazın dava edildiği fen bilirkişi raporunda ise G. Köyünde bulunan. parsel sayılı taşınmaz üzerinde keşfin yapıldığı belirtilmiş olmasına karşın, bu iki köyün aynı köyler olup olmadığı mahkemece araştırılmamıştır. Ayrıca, dava dilekçesine ekli krokide dava konusu edilen taşınmazın ormana sınırı olduğu halde, dosya arasına alınan N23-c -04-a nolu kadastro paftasında 439 parsel sayılı taşınmazın orman parseline sınırı olmadığı ve her iki taşınmaz şeklinin birbirinden farklı olduğu, davalı 439 parsel sayılı taşınmazın sınırında olan 389 parsel sayılı taşınmazın ormana sınırı olduğu görülmektedir. Düzenlenen fen ve orman bilirkişi raporları ekinde dava konusu taşınmazın bulunduğu alanı gösterir kroki olmadığından, dava konusu taşınmazın ormana sınırı olup olmadığı, keşfin doğru taşınmaz üzerinde yapılıp yapılmadığı da denetlenemektedir.
O halde; mahkemece, davacıya asıl dava etmek istediği taşınmazın hangisi olduğu açıklattırılmalı, yukarda anılan Başkuyu Köyü ile Gençali Köylerinin aynı köyler olup olmadığı araştırılmalı, asıl dava edilmek istenen taşınmazın başka parsel olduğu açıklandığı takdirde o
taşınmaza ait kadastro tutanağı dayanak kayıtlar hükmen tescil edimiş ise hüküm dosyası ve tapu kaydı dosya arasına alınmalı, yanlış parselin dava edildiği ve maliklerinin farklı kişiler olduğu kanaatine varılması halinde, davanın pasif husumet yokluğundan reddinin gerekip gerekmediği değerlendirilmeli, aksi halde dava konusu taşınmazın bulunduğu alanı gösterir orman tahdit haritası dosya arasına alındıktan sonra önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nendenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 11/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.