Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/5856 E. 2014/10549 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5856
KARAR NO : 2014/10549
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/07/2010
NUMARASI : 2001/281 – 2010/349

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, … Köyü 235 parsel sayılı 44.100 m2 yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden, vergi kaydına dayanarak tarla vasfı ile Şükrü Tercüman ve arkadaşları adına tespit ve daha sonra tapuya tescil edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, tapusunu iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava tarihi itibari ile 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 14/11/1968 – 16/12/1968 tarihleri arasında ilân edilen tapulama çalışmaları vardır.
14/03/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına eklenen “bu hüküm iddianın ve taşınmazın niteliği ile devlet ya da diğer kamu tüzel kişilikleri olsa dahi tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” hükmü ve 5841 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 10 maddesindeki (Bu Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır.) hükmü, Anayasa Mahkemesinin 12/5/2011 gün ve 2009/31-77 sayılı kararı ile iptal edilmiş, yine Anayasa Mahkemesinin 12/5/2011 gün ve 2009/31-27 (yürürlüğü durdurma) sayılı kararı ile (bu madde ve ibarenin uygulanmasından doğacak sonradan giderilmesi güç ve olanaksız durum ve zararın önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazetede yayımlanacağı güne kadar yürürlüğün durdurulmasına karar verilmiştir.
Değinilen yönler gözetilerek, davacı Hazine tarafından çekişmeli taşınmazın, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman sayılan yerlerden olduğu iddiasında bulunulduğu ve bu tür iddiaları içeren davalarda, yargısal uygulamada istikrar kazandığı üzere, 10 yıllık hak düşürücü süre ile bağlı kalınmaksızın her zaman dava açılabileceği gibi, hak düşürücü sürenin geçtiği de ileri sürülemeyeceğinden (H.G.K.’nun 21.02.1990 gün ve 1989/1-700-101, 05.05.1999 gün ve 1999/1-302 -258, 05.05.1999 gün ve 1999/1-304 -260, 30.06.1999 gün ve 1999/1-544-561, 22.03.2000 gün ve 2000/1-209-180, 27.02.2002 gün ve 2002/1-19-97, 09.06.2004 gün ve 2004/1-335-354, Yargıtay 7. H.D.’nin 09.12.2006 gün ve 2006/4206-4268, 14. H.D.’nin 11.03.2008 gün ve 2008/1911-3034 ve 20. H.D.’nin 03.04.2008 gün ve 2008/1564-5261 sayılı kararları) mahkemece işin esası incelenerek toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekir (H.G.K.’nun 08.06.2011 gün ve 2011/1- 361 E. ve 2011/390 sayılı kararı).
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 15/12/12014 günü oy birliği ile karar verildi.