Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/5752 E. 2015/861 K. 24.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5752
KARAR NO : 2015/861
KARAR TARİHİ : 24.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 14/03/2007 tarihli dava dilekçesinde, … Köyünde sınırları yazılı bulunan 3000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın cebel ve çalılık olarak tespit harici bırakıldığını, ancak, davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı şartların gerçekleştiğini açıklayarak, taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, 12.01.2010 tarihli krokide (A) harfi ile gösterilen 1330,75 m2 yüzölçümlü tek katlı ev ve tarla niteliğindeki taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 06/11/2012 gün ve 8557-9932 sayılı bozma kararı özetle “TMK.nun 713/3. maddesi gereğince davada … Köy Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilmiş ise de, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu uyarınca adı geçen köy, büyükşehir belediyesi hudutları dahilinde kalmış, mahalle haline gelmiş, Tüzel Kişiliği ortadan kalkmış, … Büyükşehir Belediyesi yasal hasım konumuna gelmiştir. Bu durumda adı geçen belediye başkanlığına husumet yöneltilerek taraf teşkilinin tamamlanması, savunma ve delillerinin tesbiti ile ondan sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerekmektedir.
Ayrıca; imar-ihyaya muhtaç olan bir yer imar planları kapsamına alınmış ise imar ve ihya yoluyla edinilmesi mümkün bulunmamaktadır. Yüksek Yargıtay ve Dairenin kararlılık kazanmış uygulamalarına göre imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten, yöntemine uygun bir biçimde uygulanan imar planları kapsamına alındığı tarihe kadar 20 yıllık kazanma süresi dolmuş ise bu tür yerlerin edinilmesi olanaklı olabilir. Teknik bilirkişinin rapor ve krokisi eklenmek suretiyle dava konusu yerin … Büyükşehir Belediyesi ile Buca Belediyesi 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar planları kapsamında kalıp kalmadığının, kalmakta ise hangi tarihte onaylanan imar planları kapsamında kaldığının ayrı ayrı belirlenmesi, uyuşmazlık konusu yeri ve çevresini gösterir kısma ait imar planlarının onaylı örneklerinin istenmesi, imar ve ihya koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması zorunludur.
Bundan ayrı; Buca Belediye Başkanlığı tarafından mahkemeye hitaben yazılan cevabi yazıda; ” …söz konusu alanın 1/25000 ölçekli Tahtalı Barajı Su Toplama Havzası, Çevre Düzeni Planı revizyonu plan notları hükümlerine tabi olup, bu planda … alanında kaldığı” yazmaktadır. Mahkemece bu açıklama dikkate alınarak, taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilip edilmediği hususunda ve … olup olmadığı yönünde usulünce araştırma yapılması, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanılmasına engel bir durumunun bulunup bulunmadığının etraflıca araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, 12/01/2010 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 1330,75 m2 taşınmazın davacı adına tesciline, … Büyükşehir Belediyesi hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Yörede 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen … kadastrosu vardır. Daha sonra 9 nolu … Kadastro Komisyonu tarafından aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde çalışmalarına başlanmış ise de bu çalışmalar
tamamlanmamış, son olarak 2013 yılında aplikasyon ve 3302 sayılı kanunla değişik 2B madde çalışmalarına başlanmış, bu çalışmalar henüz kesinleşmemiştir. Genel arazi kadastrosu 1963 yılında yapılmıştır.

Mahkemece, bozma kararına uyularak çekişmeli taşınmazın zilyedlikle kazanılacak yerlerden olduğu ve kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle karar verilmiş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki; bozma öncesi yapılan keşif ve incelemeye göre; temyize konu (A) harfi ile işaretli taşınmaz bölümünün 1963 tarihli memleket haritasında … sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiş ise de bozma kararından sonra, yeniden bir keşif ve uygulama yapılmamış, incelenen memleket haritasının yapımına esas alınan hava fotoğrafları ile dava tarihinden 20 yıl önceki zamanlara (1980 ve sonrası) ait memleket haritaları incelenmemiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince … sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten davanın açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar-ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, resmi belgelere göre bilimsel yöntemlerle de kesin olarak belirlenmesi gerekir.
Ayrıca; dava sırasında 2013 yılında yapılan bir aplikasyon ve 2/B uygulamasının varlığından sözedilmiş ise de; bu çalışmaya ait çekişmeli taşınmazın yerinin de işaretlendiği harita ve çalışma tutanakları getirtilmemiş, herhangi bir nedenle dışarıda kalmış ormanların içeri alınmasına ilişkin bir yetkinin kullanılıp kullanılmadığı, böyle bir yetki varsa ve çekişmeli taşınmaz … sınırı içine alınmış ise davanın … kadastrosuna itiraza dönüşüp dönüşmeyeceği, genel mahkemenin görevli olup olmadığı konuları tartışılmamıştır.
O halde; dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile dava tarihinden 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir … yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanıp tamamlandığı belirlenmeli, 2013 yılında yapılan … kadastro çalışmasına ait harita ve işe başlama, çalışma, işi bitirme tutanakları getirtilerek, çekişmeli taşınmazın bu haritaya göre konumu belirlenmeli, taşınmaz 1948 yılında kesinleşen … kadastro sınırı dışında olup, sonradan … sınırı içine alınmış bir yer ise davanın … kadastrosuna itiraza dönüşeceği ve bu davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı düşünülmeli, bu şekilde yapılacak incelemeler sonucu dava konusu taşınmazın … olmadığının anlaşılması halinde, imar ve ihya koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılarak karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 24/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.