Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/5713 E. 2014/9475 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5713
KARAR NO : 2014/9475
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15/04/2014 gün ve 2014/839 – 2014/4559 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı …tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı …ve arkadaşları vekili 01/05/2008 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Suvat Köyü, Sankirek Mevkiinde bulunan yaklaşık 30000,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri yararlarına oluştuğunu iddia ederek, taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkilleri adına tescili istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır.
Davalılar Hazine ve Orman Yönetimi ise, Asliye Hukuk Mahkemesine sundukları, sırasıyla 30/05/2008 ve 10/07/2008 havale tarihli cevap dilekçeleriyle, TMK 713/6 maddeye göre Hazine nitelik belirtmeden Hazine adına tescil, Orman Yönetimi ise Orman vasfıyla Hazine adına tescil talebinde bulunmuşlardır.
Davaya konu yapılan yer hakkında 10/02/2009 tarihinde 22860,84 m² yüzölçümü ve 132 ada 1 parsel sayısı ve tarla niteliğiyle malik hanesi açık kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle dosya kadastro mahkemesine devredilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın milli park sınırları içinde kaldığı ve milli parkların zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı gerekçesine dayanılarak davacıların davasının reddine ve dava konusu Suvat Köyü, 132 ada 1 sayılı parselin Milli Park niteliğiyle tesciline ve beyanlar hanesine Milli Park sahası içinde kaldığına dair şerh verilmesine karar verilmiş, davacılar …, … ve … vekili ile davacı …ve davalılardan Orman Yönetimi ile Hazine vekillerinin temyizi üzerine hüküm Dairece onanmıştır.
Davacı …bu kez kararın düzeltilmesini istemiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince tescil davası olarak açılan dava daha sonra taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle kadastro tespitine itiraza dönüşmüştür.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın milli park sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle, davacı …ve arkadaşlarının davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak raporu hazırlayan fen bilirkişileri Nejla Kıt ve Aydın Bezgin 24/07/2013 tarihli raporlarında; “Munzur vadisi Milli parkı 1971 veya 1972 yıllarında ilân edilmiş olup, dava konusu 132 ada 1 sayılı parselin Milli park sınırları içerisinde kaldığını” bildirmişlerdir. Mahkeme gerekçesinin de bu rapora dayandığı anlaşılmaktadır. Ancak, mahkemece, Munzur Vadisi Milli Parkının ilan tarihi araştırılmadığı gibi milli park haritası getirtilip uygulanmadan, fen bilirkişilerin denetlenemeyen beyanı hükme dayanak yapılmıştır. Bundan başka, davacı …yargılamanın devamı sırasında 26/04/2012 tarihli dilekçesiyle, 6 Eylül 1974 tarih 58 ve 59 sıra numaralı tapu kayıtlarına dayandığı halde, mahkemece dayanılan tapu kayıtları getirtilip keşif mahallinde uygulanmamıştır. Yine, davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı da usulünce araştırılmamıştır. Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama belirtilen bu yönler itibariyle eksik ve yetersizdir.
O halde, davanın sağlıklı bir sonuca ulaştırılması için, öncelikle davacıların dayandığı 6 Eylül 1974 tarih 58 ve 59 sıra numaralı tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile varsa dayanak belgeleri ve krokisi ile kadastro sırasında revizyon görmüş iseler, revizyon gördükleri parsellerin tutanak örnekleri ile dava konusu taşınmazı birlikte gösterir kadastro paftası, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı yine davanın açıldığı tarihten 15 – 20 yıl öncesine iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ve amenajman planı, milli park ilanına dair belge ve orijinal renkli milli park haritası getirtilip, üç orman mühendisi, bir harita mühendisi ve bir ziraat elamanı bilirkişi ile mahalline yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden yapılacak keşifte; getirtilen bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü ve milli park haritasındaki yeri harita mühendisi bilirkişi marifetiyle tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, dayanak tapu kayıtlarında yazılı sınırlar yerel bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıkların zeminde gösterdiği sınırlar teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, taşınmazın dayanak tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmeli, kaydın dava konusu taşınmaza ait olduğunun anlaşılması halinde kapsamı miktarı ile belirlenmeli, keşfe götürülecek harita mühendisi bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir biçimde kroki düzenlettirilmeli, dava konusu taşınmazın dayanak tapu kaydı ve milli park sahası dışında olduğu belirlendiği takdirde, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığı ile davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmalı, çekişmeli taşınmazın dayanak tapu kaydı kapsamı dışında ancak milli park sahası içinde kaldığı belirlendiği takdirde, milli park ilân tarihinden önce davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme
koşullarının oluşup oluşmadığı yine yöntemince araştırılmalı, Hukuk Genel Kurulunun 09.11.1988 gün ve 1988/8-542 E., 893 K. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 05.05.2003 gün ve 2002/8569 E, 2003/3161 K., 12.07.2005 gün ve 2005/3703 E, 2005/5342 K. 7. Hukuk Dairesi 17.02.2004 gün ve 2003/3655 E, 2004/440 K, 1. Hukuk Dairesinin 02.07.2008 gün ve 2008/6404 E, 2008/8270 K sayılı kararlarında da değinildiği gibi, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunun 15. maddesi ile bu kanun kapsamına giren yerlerin özel mülkiyete konu teşkil edecek biçimde tapuya tescili ve zilyetlikle yoluyla kazanılması olanağı bulunmadığı gözönünde bulundurulmalı, bu nedenle taşınmaz milli park sahası içinde kaldığı belirlendiği takdirde, dayanak tapu kaydının taşınmaza uyması veya kayıt taşınmaza uymasa bile milli park ilan tarihinden önce davacıların lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu belirlendiği takdirde, davacıların milli park ilan tarihinden önce taşınmaz üzerinde mülkiyet haklarının bulunduğuna dair tespit hükmünün de tescil kararıyla birlikte kurulması gerektiği düşünülmeli ve bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davacı Muzaffer Mete’nin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Muzaffer Mete’nin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 15/04/2014 gün ve 2014/839 – 2014/4559 sayılı sayılı onama kararı kaldırılarak, 01/11/2013 gün ve 2009/28-2013/41 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/11/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.