YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5567
KARAR NO : 2014/9223
KARAR TARİHİ : 07.11.2014
MAHKEMESİ : İznik Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2012/63-2014/40
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği B. Beldesi, İ. Mevkiinde bulunan yaklaşık 9136,77 m² yüzölçümlü zeytinlik vasıflı taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, 1982 yılında zeytin diktiği ve imar ihya ettiğinden, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 26.06.2012 hâkim havale tarihli fen ve ziraat bilirkişilerin raporu ve eki krokide (A)=6713,39 m² yüzölçümlü olarak gösterilen taşınmazın, tarla niteliğiyle davacı adına tapu siciline tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1992 yılında yapılıp 22.02.1994 ilâ 22.08.1994 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Genel arazi kadastrosu işlemi 1973 yılında yapılmış ve sonuçları 31.01.1975 – 03.03.1975 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin olarak imar ve ihya sureti ile kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın neden tescil harici bırakıldığı, belediye sınırları içinde olması nedeniyle imar kapsamında bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, 1994 yılı orman kadastro tutanaklarına göre 33 ilâ 48 nolu OTS hattının çekişmeli taşınmazın bulunduğu yönü 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun hükümleri gereğince dağıtıma tâbi tutalan imar ve ihya ile temlik şartları yerine getirildiğinden orman sayılmayan yerler olarak sınırlandırıldığı belirtildiği halde, 3573 sayılı Kanun uyarınca dağıtıma tâbi tutulan alana/alanlara ilişkin harita ve diğer belgeler getirtilmemiş, çekişmeli taşınmazın bu alanda kalıp kalmadığı, kalmakta ise kime dağıtıldığı ve dağıtım uyarınca tahsis ve tapu işlemlerinin yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüm belgesizden toprak edinilebileceği nazara alınarak ilgili yerlerden gerekli araştırmalar yapılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tescil davalarında husumet, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi ile birlikte taşınmaz köy sınırları içerisinde ise köy tüzel kişiliğine, belediye sınırları içerisinde ise ilgili belediye başkanlığına yöneltilmelidir. Dava açıldığı sırada taşınmazın bulunduğu Boyalıca Beldesi’nde belediye teşkilatı kurulu iken, O. İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince aralarında Bursa İlininde bulunduğu 14 ilin büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülkî sınırları olarak düzenlenmiş ve bu illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış, geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca da tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olunacağı hükmü getirilmiş ve yürürlük tarihi olarak 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihi belirtilmiştir.
Bu nedenle; öncelikle yörede yapılan kadastro çalışmalarında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili talep edildiğinden ve taşınmazların Boyalıca Beldesinde bulunması, Boyalıca Beldesinin 6360 sayılı Kanun uyarınca tüzel kişiliği kaldırılarak İznik Belediyesine bağlı tek mahalle olduğundan davalılar Hazine ve Orman Yönetimi yanında husumetin İznik Belediye Başkanlığına da yöneltilmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, daha sonra taşınmazın bulunduğu yerde nazım ve uygulama imar planlarının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kesinleşme tarihinin belirlenmesi, 1975 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmasında neden kadastro harici bırakıldığı tespit edilmeli, 3573 sayılı Kanun uyarınca dağıtıma tabi tutulan alana ilişkin olarak harita ve belgeler ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve dava tarihinden 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir Harita-Kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile üç orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/6/2005 tarihli ve 2005/9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği (BÖHHBÜY) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek 3573 sayılı Kanun kapsamında dağıtıma tabi tutulan alanlara ilişkin harita ve kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumunu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalıdır.
Çekişmeli taşınmazın, orman sayılmayan ve 3573 sayılı Kanun uyarınca dağıtıma tâbi tutulan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, kim veya kimlere tahsis edildiği, gerekli imar ve ihya işlemleri yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise tapu işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı ilgili yerlerden araştırılmalı, şayet 3573 sayılı Kanun uyarınca dağıtıma tâbi tutulan yerlerden olmadığı belirlenir ise, üzerindeki zeytin ağaçlarının dikme olup olmadığı, deliceden aşılı iseler kök ve aşı yaşları, dağılımları, sayısı ile dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığının 5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 10. maddesi nazara alınarak ziraat mühendisinden alınacak rapor ile belirlenmeli, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, taşınmazın eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı, keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmaz fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak yapılması gerektiği düşünülerek, davacı yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu müdürlükleri ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.