YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5466
KARAR NO : 2014/7603
KARAR TARİHİ : 15.09.2014
MAHKEMESİ : Amasya Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 02/05/2014
NUMARASI : 2013/12 – 2014/6
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı O.. O.. Yönetimi ve dahili davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Amasya İli, Merkez K. Köyü 482 parsel sayılı 10700,00 m² yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmaz 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin 2. Fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılan çalışma sonucu 167 ada 9 parsel adı altında aynı niteliği ile 10470,00 m² yüzölçümlü olarak D.. F.. adına tespit edilmiş, Karaköprü Köyünde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yenileme çalışmalarının 13.01.2012 tarihinde kesinleşmesi sonrasında tapuya kaydedilmiştir.
Davacı O.. O.. Yönetimi asliye hukuk mahkemesine sunduğu dava dilekçesi ile, çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kaldığı ve O.. O.. sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, tahdit içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptal edilerek O.. O.. niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Asliye hukuk mahkemesince, dava açıldıktan sonra yörede yapılan O.. O.. kadastrosunda taşınmazın 2/B alanı olarak tespit edildiği, O.. O.. kadastrosunun mevcut dava nedeniyle dava konusu taşınmaz yönünden kesinleşmeyeceği ve taşınmazın vasfı yönünden açılan davada mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve kararın kesinleşmesi sonrasında dosya Amasya Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece, davacının 17.04.2014 havale tarihli harita mühendisi bilirkişi ve O.. O.. yüksek mühendisi bilirkişi heyeti raporunda (9B) ile gösterilen 7.919.42 m2’lik alana yönelik açtığı davasının reddine, bu bölümün 119 nolu O.. O.. Kadastro Komisyonu’nun 2/B madde uygulaması ile O.. O.. sınırları dışına çıkarılma işlemi doğrultusunda 2/B alanlarında tahditli ve tespitli olarak O.. O.. sınırları dışında bırakılmasına, davacının (9A) ile gösterilen 2.550.63 m2’lik alana yönelik açtığı davasının hukukî yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı O.. O.. Yönetimi tarafından esasa, dahili davalı Hazine tarafından vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, O.. O.. kadastrosu ve 2/B uygulamasına itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 766 sayılı Kanun gereğince yapılıp 20.07.1956 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu ve 3402 sayılı Kanunun 22/A maddesi gereğince yapılıp 13.01.2012 tarihinde kesinleşen yenileme çalışmaları ile 15.06.2012 tarihinde başlanan ve 14.02.2013 tarihinde ilân edilen O.. O.. kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, davacının, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmına yönelik açtığı davanın O.. O.. dışı alanlarda tahdit ve tespit edilmesi gereken yerlerden olması nedeniyle
reddine, bu bölümün O.. O.. sınırları dışında bırakılmasına, taşınmazın (B) harfi ile gösterilen O.. O..lık alanlarda tahdit ve tespit edilmiş olan kısmına yönelik açtığı davanın hukukî yarar yokluğundan reddine, taşınmazın (C) harfi ile gösterilen kısmına yönelik davanın 2/B alanlarında tahdit ve tespit edilmesi gereken yerlerden olması nedeniyle reddine, bu bölümün 119 nolu O.. O.. Kadastro Komisyonu’nun 2/B madde uygulaması ile O.. O.. sınırları dışına çıkarılması işlemi doğrultusunda 2/B alanlarında tahditli ve tespitli olarak O.. O.. sınırları dışında bırakılmasına karar verilmiş ise de, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür.
Şöyle ki, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde O.. O.. kadastrosu ve 2/B madde uygulaması çalışmalarına 24.09.2012 günü başlanmış, sonuçları ise 03.05.2013 ilâ 03.06.2013 tarihleri arasında ilân edilmiştir. Davacı idarenin, çekişmeli taşınmazın evveliyatı itibariyle O.. O.. sayılan yerlerden olduğu ve O.. O.. tahdit sınırları içerisinde kaldığı iddiasıyla 04.10.2012 günü dava açtığı, dava tarihi itibariyle yörede önceden yapılıp kesinleşen O.. O.. kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmadığı anlaşıldığına göre davanın 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca O.. O.. niteliğinin belirlenmesine ilişkin yapılacak resmî belgelere dayalı araştırma ile çözüme kavuşturulması gerekir.
Ayrıca, O.. O.. tahdidi ile birlikte 2/B madde uygulaması yapıldığına göre dava O.. O.. kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına itiraza ilişkindir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın O.. O.. niteliğini neden yitirdiğinin bilimsel veriler ile açıklanmaması, taşınmazın üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden O.. O.. haline dönüşüp dönüşmeyeceği hususlarının açıklanmaması ve fiilî durumu itibariyle nitelik kaybettiği belirtilen taşınmaz kısımlarının, bu nitelik kaybının insan eliyle ve zorlamayla mı, yoksa doğal ve gerçek anlamda bilim ve fen bakımından nitelik kaybına uğradığı hususlarında yeterli ve kanaat verici olmadığı gibi, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre mahkemenin değerlendirmesi de soyut ve dayanaksız kalmaktadır.
6831 sayılı Kanunun değişik 2/B maddesi ile (bilim ve fen bakımından O.. O.. niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin O.. O.. rejimi dışına çıkartılacağı) hükmünün bulunduğu, bundan doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybının anlaşılması gerektiği, her isteyenin O.. O..larda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, bina ya da eklentilerini inşa etmesi, erozyona sebep olacak biçimde araziyi teraslaması ya da O.. O.. bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesi veya 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince hiçbir zaman kişiler adına tapuya tescil edilemeyecek ve özel mülke konu olamayacak O.. O.. içi açıklığı niteliğinde olan yerlerin insan eliyle ve zorlama yöntemlerle niteliğinin yitirilmesi, kanun maddesinde anlatılan bilim ve fen bakımından nitelik kaybı olmayıp, zorla ve O.. O..ın tahribi sonucu niteliğinin kaybettirilmesidir. Bu yöntem, toprak erozyonu, O.. O..ların ortadan kalkması, doğanın ve çevrenin bozulup yok olması sonuçlarını doğurur.
Kanunda tanımlanan (….bilim ve fen bakımından O.. O.. niteliğini tam olarak kaybetme…) kavramında bu tür olaylar amaçlanmamıştır. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinin başka türlü yorumu, O.. O..ların bilinçli şekilde niteliğinin kaybettirilmesine, tahribine ve yok edilmesine izin verdiği sonucuna ulaştırır ki, bu durum; Anayasanın 169 ve 170. maddelerine aykırı olur. Suç teşkil edecek eylemlerle ve zorlama yolu ile O.. O..ların niteliğinin kaybettirilmesi yasalarla korunamaz.
O halde; yukarıda anlatılan eylemler sonucu O.. O..ların yok edilmesinin bilim ve fen bakımından O.. O.. niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceğini gözönünde bulundurularak, dava konusu taşınmazın O.. O.. bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, O.. O..cılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde, yeniden O.. O.. haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazın hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından O.. O.. niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek, bu olguları tartışması ve taşınmazın hangi maddi ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığını raporunda açıklaması gerekir.
Bu nedenle, mahkemece öncelikle eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, halen Çevre ve O.. O.. Bakanlığı ( O.. O.. ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman O.. O.. yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir O.. O.. mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle O.. O..dan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla O.. O..dan yer kazanılamayacağı, öncesi O.. O.. olan bir yerin üzerindeki O.. O.. bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt O.. O.. toprağının O.. O.. sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş O.. O.. kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman O.. O.. bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın 31.12.1981 yılından önce bilim ve fen bakımından tam olarak O.. O.. niteliğini yitirip yitirmediği yukarıda yazılı koşullar dikkate alınarak belirlenmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; davacı O.. O.. Yönetimi ve dahili davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde O.. O.. Yönetimine iadesine 15/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.