Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/5444 E. 2014/7487 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5444
KARAR NO : 2014/7487
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : Turhal Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2012
NUMARASI : 2008/387-2012/489

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında Ş./Ü. Köyü eski 3 parsel sayılı 9530 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 2859 sayılı Kanuna göre yapılan yenileme çalışmaları sonucu yeni 356 ada 3 parsel numarası verilerek 9457,68 m2 yüzölçümü ile tespiti yapılıp, 27.07.2000 – 28.08.2006 tarihleri arasında askı ilânına çıkarılmıştır.
Davacı Orman Yönetimi, askı ilân süresinde Kadastro mahkemesinde açtığı dava ile; Ş. Kasabasında 2859 sayılı Kanun uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu 356 ada 3 parsel (eski 3 parsel) sayılı 9457,68 m2 yüzölçümlü taşınmazın orman olmasına karşın tarla olarak davalılar adına tespit edildiğini belirterek, davalılar adına yapılan tespitin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla tescilini talep ve dava etmiş, kadastro mahkemesi, dava konusu taşınmazın ilk kadastrosunun 1957 yılında yapıldığı kadastro tutanağına ilân süresi içinde dava açılmadığı, yenileme çalışmalarına itiraz süresi içinde mülkiyete ilişkin bu davanın açılamayacağı gerekçesi görevsizlik kararı vermiş ve dosyayı sulh hukuk mahkemesine göndermiştir.
Sulh hukuk mahkemesinde yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile eski 3 parsel yeni 356 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 24.05.2012 tarihli bilirkişi rapor ve ekli krokide gösterilen 9457,68 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapusunun iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2859 sayılı Kanun gereğince yapılan pafta yenilemesine itiraz süresinde açılmış olsa da, taşınmazın niteliğine ve mülkiyete yönelik bir davadır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmişse de, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; davalı Ş.G.in 13.10.1998 tarihinde vefat ettiği, bu tarihte dava derdest olduğu halde mirasçılarının davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanmadan dosyanın karara çıktığı ve gerekçeli kararın da mirasçılarına tebliğ edilmediği anlaşılmış, ayrıca, dava konusu taşınmaz kadastro sırasında vergi ve tapu kaydına dayanarak tespit yapıldığı halde mahkemece tespite esas tutulan bu kayıtlar getirtilip keşifte uygulanmamış, dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş, dava konusu taşınmaz tapuya hükmen kaydedildiği halde, dayanak hüküm ve dava dosyası getirtilmemiş, dava konusu taşınmazın memleket haritasındaki konumu belirlenmiş olmasına rağmen hava fotoğrafındaki konumu ve niteliği belirlenmeden hüküm kurulmuştur. Dairemizin iade kararı üzerine alınan ek raporda; dava konusu taşınmazın raporları hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporlarındaki
memleket haritalarının yapımına esas hava fotoğraflarındaki konumunun belirlenmesi ve üzerindeki bitki örtüsünün niteliğinin belirlenmesi istenmiş olup, iade kararı üzerine düzenlenen ek raporda dava konusu taşınmazın hava fotoğrafında ormana bitişik açık alanda olduğu belirtilmiştir. Bu durumda dava konusu taşınmazın en eski tarihli resmi belgelere göre yapılan inceleme sonucu orman sayılan yer olup olmadığı konusunda tereddüt doğmuştur.
O halde; mahkemece, davalı Ş. G.mirasçıları davaya dahil edilmeli, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, dava konusu taşınmazın tapuya tesciline esas tutulan dava dosyası ve kadastro tespitine esas tutulan vergi ve tapu kayıtları tüm tedavülleri ile birlikte ile ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarih ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 tarih ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 tarih ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli ; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın tespitine esas tutulan tapu ve vergi kaydı keşif mahallinde uygulanmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.