Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/5385 E. 2014/9669 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5385
KARAR NO : 2014/9669
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Kahramanmaraş Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2011/181 – 2013/91

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı H.. S.. ile davalılardan D.. K.. ve İ.. T.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında M., Da. Köyü .. ada. parsel sayılı 60.845,56 m2, yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle belgesizden davalılar adına tespit edilmiştir.
Davacı H.. S.., çekişmeli taşınmazın Aralık 942 tarih 2 nolu tapu kaydı kapsamında, kendilerine dedesi M. D. ve halası Z. S.’ten miras yoluyla kaldığını ileri sürerek, tespitinin iptali ile payları oranında tüm mirasçılar adına tescilini istemiştir.
Hazine, 09/05/2012 havale tarihli dilekçe ile, davaya müdahil olarak katılmış, taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir.
Orman Yönetimi, 13.02.2013 tarihli müdahale dilekçesiyle taşınmazların orman niteliğinde Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, davacı gerçek kişinin davasının reddine, müdahil davacıların davasının kabulü ile, dava konusu D. Köyü .. ada .. parsel sayılı taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı H.. S.. ve davalılar D.. K.., İ.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu, 18.10.2002 – 18.04.2003 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre, davacı, Aralık 1942 tarih 2 nolu 36.562 m2 yüzölçümlü tapu kaydına dayalı olarak dava açmıştır. Davacının dayandığı tapu kaydı sınırları, Doğusu: ç., Batısı: d., Güneyi: t., Kuzeyi: G. A. K. gibi mevkii isimleri olan değişebilir sınırlar içerdiğinden ve taşınmazın tüm yönlerden orman parseli ile çevrili olması nedeniyle 3402 sayılı Kanunun 20/c maddesi gereğince değişebilir sınırlı kayıtlardan olup, miktarı ile geçerlidir.
Mahkemece dayanak tapu maliklerinin ölümünden itibaren, 20 yıl içinde tapuda herhangi bir işlem yapılmadığından, tapu kaydı hukuki geçerliliğini yitirdiği kabul edilmiş ise de, Medenî Kanunun 713/2. maddesindeki “..ölmüş” sözcüğü, Anayasa Mahkemesinin 17.03.2011 gün ve 2009/58 – 2011/52 sayılı kararı ile iptal edilmiş, aynı tarihli ve 2011/15 sayılı kararla da yürürlüğü durdurulmuş olduğundan, tapu kaydı hukukî değerini yitirmemiştir. Ancak mahkemece, tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm revizyon gördüğü parsellerle birlikte dosyaya getirtilmediği ve usûlüne uygun şekilde uygulanıp, miktarı ile geçerli kapsamı bulunmadığı için, taşınmaza uyup uymadığı anlaşılamamıştır.
Dava konusu taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında ormaniçi açıklığı niteliğinde bulunduğundan, ancak, tapu kaydının uyması halinde, kişiler adına tescil edilebilir. Kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılacak yerlerden değildir. Bu nedenle; dayanak tapu kaydı, ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte tapu kadastro genel müdürlüğü ve tapu müdürlüğünden getirtilmeli, kadastro sırasında başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılmalı, davacı ve davalıların aynı tapu kaydına dayalı olarak, başka dava açıp açmadığı araştırılmalı, dava açmış ise, dosya asılları getirtilerek, bir harita mühendisi veya fen bilirkişi ve mahallî bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak keşifte; dayanak tapu kayıtları yerine uygulanmalı, sınırlar zeminde mahallî bilirkişi yardımıyla tek tek bulunarak ve fen bilirkişi krokisi üzerine yazılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı, sınırların doğruluğu komşu parsel malikleri ile bağ kurularak şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, tapu kaydı başka parsellere de revizyon görmüş ise, miktar hesabında nazara alınmalı, tapu kaydının 3402 sayılı Kanunun 20/c maddesi gereğince miktarı ile geçerli kapsamı tayin olunmalı, miktar fazlasının sınırdaki ormandan açıldığı kabul edilmeli, tapu maliki ile davacı arasında akdî veya irsî bağ kurulmalı, tapu maliklerinin mirasçısı olduğunu gösterir verâset ilâmları dosyaya konulmalı, diğer mirasçıların davası yok ise, miras hissesi nazara alınmalı, davalı taşınmaza, tapu kaydının uyması ve miktarı ile geçerli kapsamı içinde kaldığının anlaşılması halinde, davanın kabulüne karar verilmeli, tapu kaydının uymadığı veya tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı içinde kalmadığının belirlenmesi halinde ise, davanın reddine karar verilmelidir.
Kabule göre de, kesinleşmiş orman kadastrosu bulunan yerlerde, Orman Yönetiminin tahdit içinde kalan yerler ile halen eylemli orman olan yerler hakkında dava açabileceği hususu gözardı edilerek, kesinleşmiş tahdit sınırları dışında ve eylemli olarakta orman olmayan çekişmeli taşınmaz hakkındaki Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı H.. S.. ile davalılar D.. K.. ve İ.. T..’nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/11/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.