YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5289
KARAR NO : 2014/7304
KARAR TARİHİ : 09.09.2014
MAHKEMESİ : Karamürsel (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2012
NUMARASI : 1999/101-2012/4
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Y.. T.. vasisi N. T. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, Karamürsel, A. . parsel sayılı 3280 m2 yüzölçümlü taşınmazın 1982 yılında yapılan orman kadastro çalışmaları sırasında orman sınırları dışında bırakıldığını, oysa bu yerin orman olduğunu ileri sürerek, taşınmazın orman sınırları içine alınmasını talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan 20. Hukuk Dairesinin 27.03.1995 gün ve 3018-3487 sayılı bozma kararında özetle; “Dosya içeriğinden, davalı parselle ilgili olarak, bölgede ilk orman tahdidinin 3116 sayılı Kanuna göre, 1950 yıllarında yapılıp kesinleştiği, 5653 sayılı Kanun gereğince yapılmış bir maki tefrik çalışmasının bulunmadığı, 30.05.1980 tarihinde işe başlayan 3 nolu Orman Kadastro Komisyonunun ilk tahdidin aplikasyonu, orman tahdidi ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulamalarını yaparken 10.06.1980 tarih ve 5 sayılı tutanak ile 20, 21 ve 22 numaralı orman tahdit hattını oluşturarak, Ayazma Köylülerine ait 799 sayılı parseli orman sınırları dışında bıraktığı ve sonuçlarını 15.09.1982 tarihinde ilân ettiği, Orman Yönetimi tarafından orman savıyla 15.06.1982 tarihinde komisyona itiraz edildiğinden 1744 sayılı Kanuna göre yapılan çalışmanın kesinleşmediği, itirazları incelemek ve 2896 sayılı Kanuna göre çalışmalar yapmak üzere oluşturulan 6 nolu Orman Kadastro Komisyonunun da çekişmeli yeri yine orman sınırları dışında bırakıp; sonuçlarını 22.07.1985 tarihinde 1 yıl süreyle askı yoluyla ilân ettiği, 21.07.1986 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, çekişmeli taşınmaz olarak nitelenen iki tane.. parsel bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, yukarıda açıklanan A. Köyü .parsel, diğeri de Dereköy 29 parselden ifrazen Mehdi Muhittin Dileğe adına kayıtlı ..parseldir. Mahkemece öncelikle davalı taşınmaz duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; malikleri tesbit edilip, kendilerine husumet yöneltilmeli; parselin köye ait olduğu anlaşılırsa, köy tüzel kişiliği davaya dahil edilip, taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi anlamında orman olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.” denilmiştir.
Bozma kararına uyulduktan sonra, aynı taraflar arasındaki 2900 m2 yüzölçümlü 798 (yenileme ile 112 ada 147) parsele ilişkin 1999/103 sayılı dava da bu dava ile birleştirilmiş, mahkemece davanın kabulüne, Ayazma (S.) Köyü 798 ve 799 (yeni 112 ada 145) parsel sayılı taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Y.. T.. vasisi Nejla Türkmen tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Yörede 1957 yılında yapılan arazi kadastrosu, 2005 yılında 2859 sayılı Kanuna göre yapılan pafta yenileme çalışması vardır.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazların 1958 tarihli resmî belgelerde orman içi açıklık niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairenin 08.04.2014 tarihli geri çevirme kararı ile çekişmeli taşınmazların kadastro tespit tutanakları getirtilip incelendiğinde, tespite esas alınan Mart 305 tarih 11 ve 12 numaralı tapu kaydı bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, yargılama sırasında bu kayıt getirtilip uygulanmadığı gibi, A.. Köyüne ait 1985 tarihli orman kadastro tutanaklarında da tapu kaydından sözedilmediği görülmektedir. 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ifade edilen orman içi açıklıklar zilyedlikle kazanılamasa da; geçerli bir tapu kaydı bulunması ve kaydın taşınmaza uyması halinde kazanma imkanı vardır.
Bu nedenle, mahkemece üç orman bilirkişi, bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, yöreye ait en eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, tespite esas alınan tapu kaydı ilk geldisinden itibaren tüm gittileri ile getirtilip olabildiğince yaşlı bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla uygulanmalı, gitti kayıtlarının sınırlarında ve yüzölçümünde değişiklik varsa nedeni araştırılmalı, taşınmazların güney batısında tarım arazileri göründüğünden bunlara ait kadastro tespit tutanakları ile dayanağı kayıt ve belgeler getirtilmeli ve çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri araştırılmalı, böylece toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.