YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5125
KARAR NO : 2014/6662
KARAR TARİHİ : 19.06.2014
MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/07/2013
NUMARASI : 2011/525 – 2013/392
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Mersin İli A. İlçesi, P.K. Köyü 1294 parsel sayılı taşınmaz, 48.230,08 m2 yüzölçümü ve hamtoprak vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı gerçek kişi vekilinin 01/08/2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu 1294 sayılı parselin, yörede 6831 sayılı Kanun kapsamında yapılarak 2006 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B çalışmalarında 2/B parseli olarak orman sınırları dışına çıkarıldığını, müvekkili O.. C..’in bu parselin yaklaşık 14.000 m²’lik kısmında zilyetliğinin bulunduğunu, müvekkiline ait olan kısmın 2011 yılında kadastro çalışmalarında ham toprak olarak Hazine adına tespit ve tapuya tescil edildiğini ileri sürerek, müvekkili O. C.’in zilyet olduğunun tesbitine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulü ile, dava konusu 1294 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin 15/05/2013 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 12.596 m2’lik bölümünün zilyedinin davacı Hasan oğlu O.. C.. olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen 2/B madde kapsamında kalan taşınmazın 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında bir kısmına zilyet olunduğundan bahisle tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesi isteminden ibarettir.
Yörede 6831 sayılı Kanun kapsamında yapılan ve 05.05.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve aynı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması bulunmakta olup, dava konusu yer P VIII nolu 2/B parseli olarak belirlenmiştir.
Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Mahkemece Orman Yönetiminin de aleyhine olacak şekilde davacı gerçek kişinin davasının kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmaz “hamtoprak” niteliğiyle ve kesinleşen 2/B alanında kalması nedeniyle 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen Ek-4. maddesi gereğince Hazine adına tesbit görmüştür. Orman Yönetiminin bu yerin orman sayılan yerlerden oldukları iddiası ve orman niteliği ile Hazine adına tescilleri istemi ile açılmış bir davası ya da açılmış bulunan davaya 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince harçlı katılımı bulunmamaktadır. Ayrıca, bu tür davalar, niteliği gereği, Hazine ile taşınmazın beyanlar hanesinde şerh sahibi gösterilen kişilere karşı yöneltilebilecek olup mahkemece, davacı tarafın dava dilekçesinde Orman Yönetimini davalı göstermesinin eldeki davada Orman Yönetimine davalı sıfatı vermeyeceği düşünülmelidir.
Bu nedenlerle; mahkemece, Orman Yönetiminin davada taraf sıfatının bulunmadığı gözetilerek Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir iken, bu husus gözetilmeden hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 19/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.