YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5105
KARAR NO : 2014/6663
KARAR TARİHİ : 19.06.2014
MAHKEMESİ : Denizli Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2012/25 – 2013/24
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 31.08.2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Denizli İli, Merkez İlçesi, G. Mahallesi A. Mevkiinde kain pafta M21-b-20-d,20-b-20-c, parsel 4’de kayıtlı müvekkillerine ait tarlalarının bulunduğunu, muris T.. U.. ve eşi H. U. öldükten sonra bu yerin müvekkilleri mirasçılar tarafından zilyet edildiğini, ancak; 39 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 06.12.2007 tarihinde tanzim edilen 4 nolu tutanak ile bu yerin orman içi parsel olarak, orman vasfı ile tespit ettiğini, oysa bu yerin orman ile alakasının bulunmadığını ileri sürerek, Orman Kadastro Komisyonu tarafından 4 parsel ile ilgili olarak verilen “Orman olduğuna dair” kararın iptali ile bu taşınmazın müvekkilleri adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; dava konusu parselin kesinleşmiş orman tahdit haritalarına göre orman sınır noktaları arasında kalan iç parsel olduğu, bu gibi yerlerin orman içi açıklık niteliğinde sayılacağından kanun gereği kazanılamayacağı, ayrıca davacıların komisyon kararına karşı 31/08/2012 tarihinde dava açtığı, oysa, 6 aylık itiraz süresinin 15/08/2012 tarihinde sona erdiğini belirtmekle, davanın reddi ile, parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu ilk kez 6831 sayılı Kanuna göre 1968 tarihinde yapılmış olup, daha sonra evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile sınırlaması yapılmış ormanlarda 2/B uygulama çalışması 15.02.2012 tarihinde ilân edilerek 16.08.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
Dava konusu taşınmaza ilişkin 1968 yılında yapılan orman kadastrosunda, taşınmazın fiilî durumu tesbit edilerek yetinilmiş ve daha sonra 2007 tarihli aplikasyon çalışmalarında ise 4 nolu orman iç parseli olarak bırakılmıştır. Ayrıca, P4 poligonu bir orman parseli olmayıp orman iç parsele ilişkin poligon numarasıdır ve yörede yapılan arazi kadastro çalışmalarında da tescil harici bırakılmıştır. P4 nolu iç parsel, bir kadastro parseli olmayıp tapuya kayıtlı da olamayacağından, taşınmazın 4 parsel numarasıyla tapuya tescili de doğru değildir.
6831 sayılı Orman Kanununun değişik 11. maddesine göre, kadastro mahkemesi, 6 aylık itiraz süresinde açılan orman tahdidine yönelik uyuşmazlıkların çözümünde görevlidir. Somut olayda; dava, orman tahdidine itiraz davası olup, 6 aylık hak düşürücü süreye tâbidir. 6 aylık itiraz süresi geçtiğinden ve davacı tarafın taşınmaza ilişkin adına tescil talebi bulunduğundan, uyuşmazlığın çözüm yeri genel mahkemelerdir. Değinilen yön gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda değinilen nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.Başkan