Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/4887 E. 2014/6732 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4887
KARAR NO : 2014/6732
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ: Solhan Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı A.. M.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında …Köyü 113 ada 6, 7, 11, 15, 16, 19, 20 ve 21, 119 ada 3, 21, 27 ve 29 parsel sayılı taşınmazlar, bahçe niteliğiyle belgesizden davalılar adına tespit edilmiştir.Davacı Hazine, taşınmazlarda davalılar yararına 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığını belirterek, tespitlerinin iptali ile Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne; dava konusu taşınmazların tespitlerinin iptali ile, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan A.. M.. tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4.maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman sınırları dışında bırakılmıştır.İncelenen dosya kapsamına göre, hükme dayanak alınan, orman bilirkişi raporunda, davalı taşınmazların eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında, kısmen koyu renkli orman alanında kaldığı bildirilmiş, ancak tamamının orman içi açıklığı olduğu ve bu niteliğiyle orman sayılan yerlerden olduğu bildirildiğinden, mahkemece bu rapor esas alınarak, taşınmazların tamamının orman niteliğiyle tesciline karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazlarının, bitişik ve yakın komşu parsellerinin bir kısmı kadastroca, bir kısmı ise, hükmen gerçek kişiler adına tapuya tescil edildiğinden davalı parsellerin paftasındaki konumlarına göre, orman içi açıklığı niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır.Bu nedenle; mahkemece, 1957 ve 1980’li yıllara ait memleket haritaları ve bu haritaların yapımına esas alınan hava fotoğrafları getirtilerek, önceki bilirkişiler dışında Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman ve bir fen bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte; çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, memleket haritalarındaki yeşil alanların ne anlama geldiği, üzerindeki sembolleri ve haritaların kenar işaretleri incelenerek belirlenmeli, memleket haritasındaki yeşil alanların, bu haritaların yapımına esas alınan hava fotoğraflarında nasıl göründüğü, boyama hatası olup olmadığı, koyu renkli görünen alanlar üzerindeki ağaçların, cinsi, yaşı, dağılımı konusunda ayrıntılı rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı A.. M..’nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/06/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.