Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/4560 E. 2014/6634 K. 19.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4560
KARAR NO : 2014/6634
KARAR TARİHİ : 19.06.2014

MAHKEMESİ : Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/06/2013
NUMARASI : 2012/640-2013/366

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Z.. A.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, 14/11/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Hazine adına kayıtlı 487 ada 184 parsel sayılı taşınmazın kullanıcısı olduğunu, bu taşınmaz üzerine ev yaptığını ve 30 yılı aşkın zamandır ikamet ettiğini, aynı zamanda söz konusu yerle ilgili Milli Emlak Müdürlüğü tarafından 1986 yılında tapu tahsis belgesi verildiğini müvekkiline tahsis edilen yerin 181 m2 olduğunu, yörede yapılan ek 4 çalışmalarında 487 ada 184 sayılı parselin 41 m2 eksik tesbit gördüğünü belirterek, taşınmazın yeniden tesbit edilmesini dava etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Z.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman tahdidinin ve tapu kaydının iptali ile tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, her ne kadar, dava konusu edilen yerin kesinleşen orman sınırları içinde bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; mahkemece yörede kesinleşen tahdit ve 2/B uygulamalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritalarının orijinalinden çekilmiş onaylı örnekleri getirtilmediği gibi, bir taşınmazın kesinleşen orman tahdidinin içinde bulunup bulunmadığı sadece fen bilirkişi marifetiyle değil, orman mühendisi bilirkişi ile fen bilirkişinin müşterek çalışması ile belirlenebileceği hususu gözetilmeksizin, mahkemece yapılan incelemede uzman fen bilirkişinin düzenlediği rapor ile yetinilerek hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
O halde, mahkemece; yörede yapılıp kesinleşen bütün tahdit ve 2/B uygulamalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritalarının orijinalinden çekilmiş onaylı örnekleri ilgili yerlerden getirtildikten sonra; halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve önceki bilirkişi dışında bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memuru yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 5 ya da 6 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, çekişmeli taşınmazın tahdit sınırları kapsamında ve 2/B’ye konu edilmeyen yerde kaldığının belirlenmesi halinde bu tür yerler üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği gibi tapu tahsis belgesi düzenlenmek suretiyle özel mülk haline getirilemeyeceği dikkate alınmalı, 2/B’ye konu alanda kaldığı ancak, 3402 sayılı Kanunun Ek 4 madde uygulamasına konu edilmediğinin belirlenmesi halinde ise mahkemece sadece bu durumun tesbitine karar verilmesi ile yetinilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.