YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/448
KARAR NO : 2014/1998
KARAR TARİHİ : 17.02.2014
MAHKEMESİ : Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2009/227-2012/291
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı H.. A.., Ocak 1990 tarih 198 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak tapuda orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı olduğunu bildirdiği .. Köyü 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kayının iptaliyle adına tesciline karar verilmesini Asliye Hukuk Mahkemesinden talep etmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulmuş ise de, ulaşılan sonuç doğru değildir. Şöyle ki, dava tapu iptali ve tescil iddiasıyla açılmış ise de dosyaya getirtilen tutanak örneği ve tapu kaydından çekişmeli taşınmazın kadastro mahkemesinde davalı olduğu anlaşılmaktadır. İade üzerine getirtilen kadastro mahkemesinin 2003/131 (bozma öncesi 2009/36) Esas sayılı dosyasında davacılar Durdu ve Z.. P.. tarafından 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitine askı ilânı içinde itiraz ettiği ve davanın derdest olduğu, eldeki davanın 24/06/2009 tarihinde yani kadastro mahkemesinde dava devam ettiği sırada açıldığı anlaşılmaktadır.
Çekişmeli taşınmaz kadastro mahkemesinde davalı iken, eldeki dava açılmış olmakla 3402 sayılı Kadastro Kanunun 26/D maddesi uyarınca kadastro mahkemesindeki davaya katılma niteliğinde olup görevli mahkeme Tirebolu Kadastro Mahkemesidir. Bu nedenle, mahkemece davanın görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası hakkında hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/02/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.