Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/4374 E. 2014/5997 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4374
KARAR NO : 2014/5997
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

MAHKEMESİ : Mardin Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2013
NUMARASI : 2008/12 – 2013/2

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında S. Köyü … ada 2 parsel sayılı, 610470,40 m2 yüzölçümlü taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı M.. A.., zilyetlik iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile işaretli 2338,95 m2’lik bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı ve davacılar yararına zilyetlik koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kablüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda, memleket haritasının ve kadastro paftasının ölçekleri denkleştirilerek çakıştırılmadığı için yetersiz olup hükme esas alınması doğru değildir. Diğer taraftan davacı, iki sınırı orman okuyan 919 m2 yüzölçümlü 312 nolu vergi kaydına dayandıklarına ve dayanılan vergi kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu kabul edildiğine göre, değişir sınırlı vergi kaydının miktarı ile geçerli olduğunun gözönünde bulunmaması da doğru değildir. Bu nedenle; mahkemece, dayanak vergi kaydı, komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, öncelikle memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planında; taşınmazın öncesinin ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanak vergi kaydı genişletilebilir sınırları da içerdiğinden, komşu parsel dayanak kayıtlarından yararlanmak ve değişmez sınırdan başlamak üzere 3402 sayılı Kanunun 20/c ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazın kapsamı orman veya ormandan açma değil ise, miktar fazlasının, sınırda bulunan ormandan açma yapılmak suretiyle oluştuğu kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Kabule göre de, hüküm kurulurken çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali yerine tutanağın iptaline karar verilmesi, yine taşınmazın kalan bölümü yönünden sicil oluşturulmaması da isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.