Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/4235 E. 2014/7433 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4235
KARAR NO : 2014/7433
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : Mersin Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2013
NUMARASI : 2013/373 – 2013/29

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, 15/08/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; İçel İli, M. İlçesi, D. Mahallesi, K. mevkiinde 766 sayılı Tapulama Kanunu kapsamında 1962 ve 1963 yılları arasında yapılan çalışmalarda tarla niteliği ile Hazine adına tesbitleri yapılan 307 ve 308 parsel sayılı taşınmazların yapılan itirazlar neticesinde orman sayılan yer oldukları gerekçesi ile tesbit dışı bırakıldıklarını, 1993 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B çalışmalarında söz konusu parsellerin 42, 43, 44 ve 45 nolu O.S noktalarının oluşturduğu orman sınır hattının gidiş yönüne göre sol tarafta bırakılarak orman sayılmayan yer olarak sınırlandırıldığını, yörede 2009 yılında ilân edilip kesinleşen 4999 sayılı Kanunla değişik 9. madde kapsamındaki yüzölçümü ve fennî hataların düzeltilmesi çalışmaları ile birlikte yapılan kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre sınır düzeltme çalışmaları ile 139, 140, 141 ve 139 nolu O.S noktaları tesis edilerek Makam Devlet Ormanı – XII olarak adlandırılarak haritasına işlendiğini, daha sonra yörede 2011 yılında Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 41. maddesine göre yargı kararı ile ilk defa ve hukuken orman niteliğini kazanmış yerlerde 6831 sayılı Orman Kanununun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde araştırma ve uygulama çalışmaları yapmak üzere 2 nolu Orman Kadastro Komisyon Başkanlığının görevlendirildiğini, müvekkilerinin bu çalışmalar esnasında komisyona dilekçe ile başvurarak 307 ve 308 parsellerin kapsadığı sahada inceleme ve araştırma yapılarak 2/B madde gereğince orman sınırları dışına çıkarılmalarını talep ettiklerini, ancak komisyon başkanlığınca düzenlenen 28/03/2013 tarihli 2/B madde uygulama tutanağında; ”orman sayılan yerlerden olduğu ve İl Sosyal Hizmetleri Müdürlüğü lehine tahsis ve teslim işlemi yapıldığı gerekçesi ile talebin reddedildiğini ileri sürerek, verilen ret kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile verilen ret kararının iptaline ve müvekkillerine ait 307 ve 308 nolu tapulama parsellerinin 6831 sayılı Orman Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması yapılarak, orman sınırlarının dışına çıkarılması gereken nitelikte bir saha olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacıların orman kadastro komisyonun red kararının iptali ve davaya konu parsellerin orman sınırlarının dışına çıkarılması gereken nitelikte saha olduğunun tespitine yönelik taleplerinin kadastro mahkemesi görev sınırı içerisinde yer almadığı, davacıların teknik olarak talep ettikleri hususun bir idari işlem tesisine ilişkin olduğu, idari işlem tesisine yönelik idareye yapılan taleplerin reddi durumunda başvurulacak yargı yolunun da idari yargı olduğu gerekçeleri ile davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 13.05.1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması ile 05/03/2010 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 4999 sayılı Kanunla değişik 9. madde kapsamındaki yüzölçümü ve fennî hataların düzeltilmesi çalışmaları ile birlikte yapılan kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre sınır düzeltme çalışmaları bulunmaktadır.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu 1963 yılında yapılarak kesinleşmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, yörede yapılan 2/B çalışmalarına itiraza ilişkindir. 2012 yılında bölgede mahkeme kararı ile ilk defa ve hukuken orman sayılan ancak 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B madde araştırması ve uygulaması yapılmamış yerlerde yapılan çalışmalarda çekişmeli 307 ve 308 parsel sayılı taşınmazların 2/B uygulamasına tâbi tutulmadığı, davacı gerçek kişilerin komisyon nezdinde yaptıkları taşınmazların orman sınırları dışına çıkartılması yönündeki itirazlarının da reddedildiği bu çalışmaların 25.07.2013 tarihinde bir aylık ilâna çıkarıldığı ve davanın askı ilân süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacıların davasının orman kadastro komisyon kararının iptali ve davaya konu parsellerin orman sınırları dışına çıkarılması gereken nitelikte saha olduğunun tesbitine yönelik olduğu, bu taleplerin kadastro mahkemesinin görev alanı dışında olduğu, bu tür taleplerde idarî yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; somut olayda, yörede Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 41. maddesine göre yargı kararı ile ilk defa ve hukuken orman niteliğini kazanmış yerlerde yapılan 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamalarına karşı askı ilân süresi içinde itiraz davası açıldığından, hüküm vermeye görevli mahkeme, adlî yargı mahkemeleri (kadastro mahkemesi) olup, idare mahkemesi görevli değildir. Açıklanan husus gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ile yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.