Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/4001 E. 2014/6890 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4001
KARAR NO : 2014/6890
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : Akkuş (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 08/04/2013
NUMARASI : 2010/740-2013/14

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı M.. D.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı M.. D.., Sulh Hukuk Mahkemesine verdiği 23/09/2009 havale tarihli dava dilekçesinde, kadastro sırasında davalı olarak tutanak düzenlenen Ç. Köyü 231 ada 1, 232 ada 1 ve 233 ada 1 parsel sayılı taşınmazların 03/05/1972 tarih ve 4 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kalıp kenidisinin de hissedar olduğunu, davalıların bu taşınmazlara bina yaparak haksız müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, yapılan müdahalenin men’iyle üzerindeki binanın kal’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece çekişmeli 231 ada 1, 232 ada 1 ve 233 ada 1 sayılı parsellerin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/17 Esas sayılı dosyasında davalı gözüktükleri ve halen tutanakları kesinleşmediğinden görevsizlik kararı verilerek, dosya Kadastro Mahkemesine gönderilmiş; mahkemece, gerekli ilânlar yapılmış, bir kısım gerçek kişiler taşınmazlarda hisseleri bulunduğu iddiasıyla davaya harçlı olarak, Orman Yönetimi ise taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek davaya katılmışlardır.
Mahkemece, davacı kurumun davasının kabulü ile, Ç. Köyü, Ç. Mevkii 231 ada 1, 232 ada 1 ve 233 ada 1 parsel sayılı taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahalenin men’i ve kal talebi yönünden kadastro mahkemesinin görevi dışında bulunduğundan tefrik kararı verilmiş, hüküm davacı M.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, müdahalenin men’i ve kal davası olarak açılmışken dava konusu taşınmazlar hakkında tutanak düzenlendiğinden kadastro tesbitine itiraza dönüşmüştür.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Bir davanın görülmesi için taraf teşkili esastır. Hâkimin bu hususu re’sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Mahkeme, tarafların hukukî dinlenilme hakkının gereği olarak, tarafları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usûlüne uygun olarak davet etmeden delilleri toplayıp hükmünü veremez.
Eldeki davada, çekişmeli 231 ada 1, 232 ada 1 ve 233 ada 1 sayılı parsellere genel mahkemede davalı olduklarından bahisle malik haneleri açık şekilde tutanak tanzim edilmiştir.
Bu nedenle, mahkemece; Hazine, ilgili Köy Tüzel Kişiliği ve tesbit tutanağında edinme sebebi sutununda yazılı hak sahipleri de davaya katılıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re’sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazların gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir.
Bu ilkeler gözönünde bulundurularak, husumet yaygınlaştırılıp, Hazine, Köy Tüzel Kişiliği ve tutanakların edinme sebebi sütununda adları geçen hak sahiplerinin, davaya dahil edilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi, ayrıca temyiz eden davacı M.. D..’in talebi hakkında hüküm fıkrasında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı M.. D..’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.