YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3973
KARAR NO : 2014/6907
KARAR TARİHİ : 26.06.2014
MAHKEMESİ : Ordu Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2013
NUMARASI : 1990/34-2013/224
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında K. Köyünde bulunan 528 parsel sayılı 11060 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına dayanılarak A.. D.. ve arkadaşları adına tespit edilmiştir.
Orman Yönetimi, dava konusu taşınmazın ormandan açıldığının sulh ceza mahkemesi dosyası ile sabit olduğunu belirterek tespite itirazda bulunmuş, itiraz değerlendirilmek üzere kadastro tutanak aslı tapulama mahkemesine devredilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalıların dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 14.09.1989 gün ve 1988/10952-1989/11849 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma hükme yeterli değildir. Kayıt miktarının artırılmasına ilişkin davada Hazine taraf olmadığından, karar Hazine açısından bağlayıcı değildir. Mahkemece, bu husus gözetilmeden tapu kaydının değiştirilen miktarına değer verilmesi doğru değildir. Öte yandan; 04.08.1982 tarihli raporda çakişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve 04.04.1985 tarihli raporda da orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirildiği halde, mahkemece çelişki giderilmeden 2. rapora dayanılarak hüküm kurulmuştur. Yeniden yapılacak inceleme ve araştırma ile taşınmazın oman sayılan yerlerden olup olmadığı saptanmalı, dayanılan tapu kaydının değişik olmayan yüzölçümü dikkate alınmalı, komşu taşınmazlara ait kayıtlar da dosyaya getirtilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın redddine, dava konusu 528 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiğine göre davacı Orman Yönetiminin aşağıda sayılan sebepler dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, kadastro tespitine itiraz davası olup, kadastro hâkiminin düzenli sicil oluşturma yükümlülüğü bulunmaktadır. Buna rağmen, kararın hüküm fıkrasında hak sahiplerinin açık kimliklerini ve paylarını belirterek tescile karar vermek zorunda olduğu halde, dava konusu taşınmazın tesit gibi tesciline karar verilmiş olması isabetli değildir. Bu sebeple, davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.