Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/3898 E. 2014/6138 K. 05.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3898
KARAR NO : 2014/6138
KARAR TARİHİ : 05.06.2014

MAHKEMESİ : Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2013
NUMARASI : 2012/571-2013/373

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; G. İlçesi, B. Köyünde bulunan çevresindeki taşınmazları dava dilekçesine yazdıkları üç dönüm civarındaki taşınmazın kadastro sırasında tescil harici bırakıldığını, zilyetlik süresinin 50 yılı aştığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığını belirterek, taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile, fen bilirkişilerince düzenlenen 18/03/2013 tarihli rapor ve krokide sarı boyalı (O) harfi ile gösterilen 2849,78 m²’lik taşınmazın davacılar adına eşit hisse oranları ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 24.11.1990 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Genel arazi kadastrosu 1986 yılında yapılmış dava konusu taşınmaz tescil harici bırakılmıştır.
Mahkemece, Gazipaşa Kadastro Mahkemesinin 1990/707 E. – 1996/6 K. sayılı dava dosyası içeriği bütün olarak değerlendirmek suretiyle yapılan yargılama neticesinde, fen bilirkişisi raporunda (O) harfi ile gösterilen 2849,78 m²’lik tescil harici yerin kadastro mahkemesinin dosyası ile orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davacılar yararına olağanüstü zamanaşımı ile kazanma koşulları oluştuğu gerekçesi ile davacının haklı görülen davasının kabulüne karar verilmişse de; delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Şöyle ki; davacıların dayandıkları kadastro mahkemesinin 1990/707 E. – 1996/6 K. sayılı dava dosyasında sınırları bildirilen 2700 m2 kısmın orman sınırı dışına çıkarıldığı sabittir. Ancak, temyize konu dosyada; kesin hükümle orman sınırı dışına çıkarılıp davacı lehine zilyetlik koşullarının oluştuğundan bahisle tescil kararı verilen taşınmaz ise 2849,78 m²’dir. Her ne kadar, mahkemece, bu taşınmazların yüzölçüm farklılığından dolayı fen bilirkişisinden ek rapor alınmış ve fen bilirkişi her iki dosyadaki taşınmazın aynı taşınmaz olup 149,78 m2 yüzölçüm farklılığının eski klasik metod çelik şerit metre ile ölçülmesinden kaynaklanmakta olduğu, doğrusunun (O) harfi ile gösterilen 2491,266 m2 olduğunu belirtmiş ise de; kadastro mahkemesinde hükme dayanak yapılan 23.1.1995 tarihli fen bilirkişi krokisi incelendiğinde; temyize konu dosyadaki 06.06.2013 tarihli fen bilirkişiler A. D. ve M. E. tarafından düzenlenen ek raporda yer alan krokilerin birbiri ile uyumlu olmadığı, hükme esas alınan krokide orman alanına doğru genişleme olduğu görülecektir. Dolayısı ile bu yüzölçüm farklılığının ölçüm farklılığından kaynaklanmadığı sabittir. Bu sebeple, mahkemece yapılacak iş; kadastro mahkemesinin 1990/707 E. – 1996/6 K. sayılı dava dosyasında orman sınırı dışına çıkarılmasına karar verilen kısım fen bilirkişi eşliğinde yapılacak keşif ile yeniden belirlenmeli, alınacak raporlarda yer alan krokiler karşılaştırılarak rapor içerikleri denetlenmeli, ondan sonra kesin hüküm kapsamında kalan yer için davanın kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 05/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.