YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3786
KARAR NO : 2014/6751
KARAR TARİHİ : 23.06.2014
MAHKEMESİ : Borçka Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2013
NUMARASI : 2011/152 – 2013/357
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, F. Köyü 103 ada 1 parsel sayılı 190.417,68 m2 yüzölçümlü taşınmaz, orman vasfı ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı Ş.. Ö.., kendisine ait taşınmazın orman parseli içinde kaldığı iddiasıyla, taşınmazın kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, fen bilirkişilerince hazırlanan ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 103 ada 1 parsel içinde kalan 1884,06 m2’lik kısmın Ş.. Ö.. adına fındık bahçesi vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp 07/06/2011 – 06/07/2011 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu vardır.
Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi de zorunludur.
Somut olayda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılan çalışmalar 07/06/2011 – 06/07/2011 tarihleri arasında ilân edildiği eldeki davanın ise 30 günlük süre geçtikten sonra 06/08/2011 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Kadastro tesbitinin kesinleşmesinden sonra açılacak davalara kadastro mahkemesinde bakılmaz. Mahkemece bu yön gözetilerek, görevi kapsamında kalmayan davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Orman Yönetimi ve Hazine’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.