YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3761
KARAR NO : 2014/5580
KARAR TARİHİ : 15.05.2014
MAHKEMESİ : Zonguldak Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 24/05/2013
NUMARASI : 2012/100-2013/51
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında…..3093 parsel sayılı taşınmaz, 769,49 m2 yüzölçümü ile tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiş ve beyanlar hanesine, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve B..E.., H.. E.. ve İ.. E..’nin 1/3 hisselerle kullanıcı olduğu şerh düşülmüştür.
Davacı Orman Yönetimi, 09/08/2012 tarihli dava dilekçesi ile; 3402 sayılı Kadastro Kanununun ek 4. maddesi gereğince yapılan çalışmalarda 3093 nolu parselin tarla vasfıyla Hazine adına tesbit edildiğini, bu çalışmalarda 20/06/1989 tarihinde kesinleşen 2/B çalışmalarıyla düzenlenen P.XX nolu 2/B madde uygulama tutanağının zemine yanlış aplike edildiğinin tesbit edildiğini, sözkonusu yanlış aplikasyon sonucu 3093 nolu parselin sınırları ve yüzölçümünün yanlış tesbit edildiğini ileri sürerek, taşınmaz her ne kadar tarla vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiş ise de, taşınmazın orman sayılan yerlerden bulunduğundan yapılan tesbitin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkemece; davacının davasının kabulüne, E…, Y… Mevkii, 3093 parsel sayılı 769,49 m² miktarındaki taşınmazda yapılan tesbit işleminin iptali ile; dava konusu taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesindeki 3 ve 4 nolu şerhlerin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce yapılıp 16.09/1974 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 20/02/1991 tarihinde kesinleşen 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4 maddesi gereğince yapılan ve 11/07/2012 – 09/08/2012 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır.
Mahekemece; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kadastro tesbitinin iptaline ve orman vafsıyla kabulüne karar verilmişse de hükme esas alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın bir kısmının P. XX nolu 2/B parseli içinde bir kısmın ise orman alanında kaldığı belirtilmiş olmasına karşın, raporun sonuç kısmında taşınmazın tamamının orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiştir ve dava konusu taşınmazın ormanda ve 2/B alanında kalan kısımlarının miktarları da belirtilmemiştir. Somut olayda; dava, 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tesbitinin iptaline ilişkin olup, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması kesinleşmiş olduğuna
göre, mahkemece; orman kadastro tutanakları ile 2/B ve Ek 4. madde çalışmalarına ilişkin tutanak, belgeler ve haritalar ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, dava konusu taşınmazın 2/B kapsamında kalan kısmı ile orman alanında kalan kısımları, kesinleşmiş orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde haritaları ile kullanım kadastro paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek, dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyon hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile varsa aplikasyon haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle belirlenmeli, dava konusu taşınmazın orman alanında kaldığının tesbiti halinde davacının davasının kabulüne karar verilmeli, ancak dava konusu taşınmazın 2/B alanında kaldığı belirlenirse, bu sefer, dava konusu taşınmazın eylemli durumunun tesbiti için orman ve ziraat bilirkişilerinden taşınmazın üzerinde bulunan ağaçların yaşları, cinsleri ve sayıları net olarak belirten rapor alarak taşınmazın 2/B alanında kalan kısmın eylemli orman olup olmadığı saptanmalı, eylemli orman olması halinde davanın kabulüne, eylemli orman olmaması halinde ise davanın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 15/05/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.